|   | 
  • “Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de edilmesi lazım”


     “Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de edilmesi lazım”
    Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, TFF Başkanı Nihat Özdemir'in 2010-2011 sezonu hakkındaki açıklamalarının ardından, "Nihat beye çok basit bir soru sordum. Kendisi ortamı yatıştırmak yerine gerilimi tırmandırmayı tercih etti. Bizi hayretlere düşürdü. Siz o gün mücadelesini verdiğiniz durumu şimdi inkar mı ediyorsunuz? İşine geldiği zaman TFF ceketini giyip, işine gelmediği zaman giymemezlik yapmayacaksınız" dedi.

    Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, FB TV’de Gündem Özel programında açıklamalarda bulundu. Başkan Koç, ilk olarak Max Kruse’nin sağlık durumuyla ilgili, “Max Kruse beklenmedik şekilde saat 19.00 da ameliyata alındı ve apandist ameliyatı oldu. Beni de şaşırttı, toplantıdayken haber geldi. Ameliyatı biraz evvel tamamlandı. Kendisine acil şifalar diliyorum. Sağlık konusunda Max talihsiz bir dönem yaşıyor. Sezonun geri kalan bölümünde yararlanmak istiyorduk. Kendisine acil şifalar diliyorum. Doktorun söylediğine göre kendisi iyi durumda. Bununla beraber dün sadece Galatasaraylıları değil tüm sporseverleri üzen bir hadiseye tanıklık ettik. Muslera çok talihsiz bir olayla ağır bir sakatlık geçirdi, ayağı iki yerden kırıldı. Kendisine ve Galatasaray camiasına geçmiş olsun diliyorum. Muslera bizim Alex gibi her camia tarafından sevilen saygı duyulan, sadece sportif başarılarla değil sahadaki duruşuyla tüm camialar tarafından sevilen bir oyuncu. Çok üzüldük. Fenerbahçe olarak da şahsım olarak da Galatasaray camiasına çok geçmiş olsun diliyorum. Dün içimizi acıttı bu olay” dedi.

    “Ayıp olmasa Fenerbahçe özür dilesin noktasına getirecekler”
    Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in yaptığı açıklamalarla alakalı olarak görüşlerini belirten Başkan Koç, “Bizim hiçbir dahilimiz olmadan 4 Haziran gecesi başlayan bir süreçle bugüne geldik ve biz Fenerbahçe olarak bazı konulara açıklık getirmeye ihtiyaç duyduk. 4 Haziran'da olan bir süreçte konunun başka yerlere çekilmesi, sis perdesi ile alakalı her şeyi en yalınen, açık şekliyle en azından camiamızdaki taraftarlarımızın ve genel kamuoyunun bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz bu konuya bu geceden itibaren mecbur olmadıkça girmeyeceğiz. 3 Temmuz kumpas süreci ve aradan geçen 9 sene içinde Fenerbahçe’nin mağdur olması, maruz kaldığı iddialar, sorular ve bununla ilgili başka camiaların vazife edinmesinin Fenerbahçe’ye verdiği zarar çok çok önemli bir konu. Bu bir Fenerbahçe konusudur. O yüzden bu olayı çok insan takip ediyor. Bazı insanlar günlük hayatının akışında bu olayı parça parça görüyorlar. Bütünselliğe uzak olduğu zaman olayın ne kadar vahim olduğunu anlamak güç. Biz bugün kronolojik olarak üstünden geçme ihtiyacı duyduk. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Geldiğimiz günden beri en önemli konulardan biri 3 Temmuz kumpası. Bu konu durup dururken gündeme geldi. Spontane mi yoksa planlı programlı mı geldi diye düşünüyorduk. Aradan geçen süre içerisinde acaba bu tesadüf değil, belli bir düşüncenin parçası olarak, bunu söyleyen kişi TFF Başkanı olduğu zaman 17 sene Fenerbahçe’ye hizmet etmiş, kumpas sürecinde kulübü için mücadele etmiş kişi olduğu zaman biz Fenerbahçe’nin nezdinde de önem arz ediyor. Bunu takip eden süreçte de medyada ciddi bir dezenformasyon oluştu. Neredeyse ayıp olmasa Fenerbahçe yöneticileri özür dilesin noktasına getirilmeye çalışıyor. Medya da eski medya değil. Medya kamuoyunu en şeffaf, en doğru, en etik bilgilendirme görevini ne yazık ki son dönemlerde yerine getirmiyor. Bizlerde medya tarafından çok sevilen bir kulüp olmadığımız için bizim söylemlerimiz genelde hak ettiği şekilde ele alınmıyor” yorumunu yaptı.

    “Mücadelesini verdiğiniz durumu inkar mı ediyorsunuz?”
    Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in açıklama yaptığı sırada kendisinin bilgilendirme süreci hakkında bilgi veren Ali Koç, “Ben 4 Haziran akşamı ilk defa normalleşme sürecinde bir yemekteydim. Saat 22.15 gibi yemekten ayrıldığımızda telefonumu açtım, mesajlar gelmiş. Büyük tepkiler var. Nihat bey şöyle şöyle dedi, böyle böyle dedi diye. Söylemler yazılı olarak iletildi ve bir açıklama ihtiyacı duyuldu. Ancak ben o an şahsen izlememiştim. Yazılı deşifreyi okumakla konuyu izleme arasında çok büyük fark oluyor. Sabah olunca bakarız, Nihat beyin böyle bir şey diyeceğini düşünmüyorum, bunun bir açıklaması var diye sizlerden sakin olmanızı istemiştim. Sabahleyin buluştuk ve izledik. Olayın benim sandığımdan farklı olduğunu gördük. Bir düzeltmesi olacaktır diye bekledik. Burada durup dururken arı kovanına çomak sokmak var. 3 Temmuz’u tekrar burada ifade etmek istiyorum. Başta başkanımız Aziz Yıldırım, yöneticilerimiz ve diğer arkadaşlarımızın 1 yıllık hayatları çalındı. Fenerbahçe’nin itibarına saldırı yaşandı. Sportif ve maddi açıdan herkesten öndeydik, mali problemler yoktu. Bu kadar öndeyken ondan sonraki 9 yıl boyunca maddi manevi her türlü çileyi çektik. Bu durum böyle hafife alınacak, ne var bunda tabi ki beni bilen bilir diyerek ele alınacak konu değil. Bu kahpe örgütün en güçlü oldukları dönemde, insanların onlardan en çok korktukları dönemde bize saldırdılar ve 7’den 70’e tüm Fenerbahçeliler bir adım geri atmadan mücadele ettik ve zamanla neyin ne olduğu ortaya çıktı. Bu mücadelenin fitilini ateşleyen Fenerbahçe’dir. Bunu Cumhurbaşkanımız da telaffuz etti. Çağlayan adliyesi önünde yaşadıklarımızı, 10 gün boyunca başkanımıza yaşatılanları, Bağdat Caddesi’nden başlayan köprüye uzayan yürüyüş, 12 Mayıs 2012 yılında kendi stadımızda bize yaşatılanlar... Bunların hepsinin planlı programlı kumpas olduğunu gördük. Bu camiaya samimiyetle gönülden karşılıksız bağlı olan herkes için bu bir kırmızı çizgidir. Biz burada bekledik, sabrettik tüm tepkilere rağmen. Hatta öğlene doğru çok ağır eleştiriler, tenkitlere rağmen biz sükuneti koruduk, düzeltme gelir diye bekledik. Hiç öyle bir şey olmadı özelde veya umumide. Fenerbahçe kongre üyeleri, başkan ve yönetimini seçer. Başkan ve yönetimin pek çok sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk kulübün haklarını korumak, marka değerini yüceltmek gibi pek çok sorumluluk vardır. En önemli konu kulübün haklarını korumaktır. Baktık hareket yok ve kayıtsız şartsız kalamazdık. Tüm normalleştirme çalışmalarına rağmen biz buna müsaade edemezdik. O akşam reaksiyon vermeye karar verdik. 2010-2011 sezonu şampiyonunu herkes tescil etmiş. O dönemde Fenerbahçe’nin başkanvekili olup mücadele verdiği konuda bu ifadeleri bizim gibi anlamak gayet normal. Ama öyle bir hava oluşturuluyor ki 'Nihat bey öyle bir şey söyler mi?' diye. Fenerbahçe’nin kırmızı çizgisini Nihat beyin karakterine göre yıldız falı mı yapacağız. Nihat bey çıkıp bunu düzeltebilirdi. Ama vücut diline baktığınız zaman enteresan bir şey çıkıyor. Buna Fenerbahçe Başkanı, yöneticisi kim olursa kayıtsız kalamaz. Kayıtsız kalıyorsa da bu kutsal göreve layık değildir veya Fenerbahçe’nin önemini anlamamıştır veya 3 Temmuz'un Fenerbahçeliler için ne demek olduğundan bir haberdardır. Dolayısıyla biz buna kayıtsız kalamazdık. Daha sonra Semih Özsoy hiç arzu etmememize rağmen camiamızdaki tepkileri düşünceleri paylaşmak zorunda kaldı. Zaten pandemi dönemi yaşıyoruz. İlk haftasında sürtüşmeler başladı. Aynı gün 18.50’de Nihat Özdemir bizleri hayret ettirecek şekilde TFF sitesinden açıklama yaptı. Fenerbahçe ile TFF arasında olan bir konu değil bu. Çok çok kötü yazılmış bir açıklama yaptı. Bu biraz çaresizlikle, alelacele 17.40’ta konuşma yapılıyor 1 saat 10 dk sonra açıklama yapıyor. Bunu sadece Fenerbahçe yönetimi yorumlamış, fırsatçılık yapmış şeklinde söylüyor. Diğer rakip taraftarların, dijital dünyadaki tepkilerine çok fazla insan bu konuyu böyle algılamış. Ben de gece 22.00’de bağlanıp bu açıklama ile ilgili düşünceleri paylaştım. Bize yekvücut olma, kenetlenmemizi sağladığı için, kendi Fenerbahçe düşüncelerini, niyetini, kalbinin içindekileri net görmemizi sağladığı için teşekkür ettim. Aynı ortamda kamuoyuna çıkabilirsek bunları tartışmayı çok isterim ama Fenerbahçe açısından çok hoş değil bu. Beraber hizmet etmiş yöneticilerin bu durumda olması, karşı taraf tarafından kişiselleştirilmesi hoş değil. Bu konuyu ben devam ettirmek istemedim, kökünden bitirmek çok basitti. Tüm tartışmalara son vermek adına, camiamızı rahatlatmak adına o kötü günleri hatırlatan bu açıklamaları yok etmek adına sordum. Sayın Nihat Özdemir 2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir ? Bu basit bir soru. Ben onun yerinde olsam tabi ki Fenerbahçe derim, bunu kökünden keserim. Cevabı çok net. TFF yönetim kurulu, etik kurulu, UEFA tescillemiş bunu. Gidecek başka bir merci de yok. Siz o gün bunun mücadelesini verdiğiniz durumu inkar mı ediyorsunuz. Başında bulunduğunuz o kurumun o günkü kararlarını red mi ediyorsunuz. Lütfen çıkın ve açıklayın diyin ki 'Fenerbahçe kumpas mağdurudur, Fenerbahçe alnının teriyle helal mücadelesi, taraftarıyla,yönetimiyle futbolcularıyla o sezonun şampiyonudur'. Çok basit bir soru, düzeltme fırsatı imkan ama yine kullanılmadı. Bırakın kullanılmayı ortamı yatıştırmak yerine gerilimi tırmandırmayı tercih etti. Bizi hayretlere düşürdü. O yüzden bekledik ve bir şey gelmedi. Cumartesi günü oldu. Medyada biraz daha sorunu hafifletme, aklama, sanki Fenerbahçe yönetimi durup dururken ortalığı yangın yerine çeviriyor, geriyor durumununa düştük. Halbuki biz bizim için hassas olan bir konuda kim olursa olsun yapması gerektiğini yaptık. Baktılar bu işten tepki geliyor. Gerçek olmayan haberler çıkarttılar bizi aradılar diye. Bizi kimse aramadık. Bu konu iki kişi arasında telefonla konuşup halledilecek bir şey değil. Ama burası bir şirket bir holding değil. Milyonlarca taraftarı olan bir kurum. En çok bu taraftarlar kumpas sürecinde çekti çekeceğini. Bu taraftar bu kulübü ayakta tuttu. Bizim bir sorumluluğumuz var. Çıkıp açık açık sorulan soruya cevap verse bu konu kapanırdı. Selim Soydan da Nihat Özdemir’i harcamayın demiş ama biz de Fenerbahçe’yi kimseye harcatmayız” diye konuştu.

    “Yolladığı mektubu basına veriyor, Vefa beyin mektubu yayınlamıyor”
    Trabzon’da yerel basında Nihat Özdemir’in açıklamaları sonra çıkan haberlerle alakalı konuşan Ali Koç, “2020 yılında Nihat beyin ağzından çıkanlar gazete haberleri yapılmış yerel basında. Bu haberleri de biz yaptırtmadık. TFF’nin başında zamanında da Fenerbahçe’de yöneticilik yapmış biri böyle konuşursa yerel gazetelerin bu şekilde konuyu ele alması gayet doğal. Fenerbahçe taraftarının kaçı karakterini şahsını biliyor Nihat beyin. Ne görüyorsa ondan etkileniyor. İki cümleyle kurtarmak varken bu noktalara getirmek insana akıl tutulması olarak geliyor. 8 Haziran Pazartesi günü Vefa bey son derece kendine has üslubuyla olması gerektiği gibi yapıcı barışçıl bir üslupla çağrıda bulunuyor. Vefa bey, Nihat beyin camiamıza yaptığımız hizmetleri ifade ediyor. Bir divan başkanına yakışan bir üslup kullanmış. Ama burada çok önemli bir fırsatı veriyor. Özür dileme yanlışı, düzeltme fırsatı var ve Nihat Özdemir ısrarla bu fırsatları kullanmak istemiyor. Hatta konuyu daha fazla tırmandırmayı, karşısına alıyor. Sonra bu barışçıl, yapıcı sözlere bir mektup geliyor. TFF çalışanı tarafından Vefa bey aranıyor. Biz size bir mektup yollayacağız deniliyor. Burada garip bir şey var. Bu mektup Vefa beye ulaşır ulaşmaz eş zamanlı basına veriliyor. Biz mektubu görmeden basında çıkıyor. Artık nasıl bir dümen çeviriliyorsa... Bu 2011 yılında Nihat beyin kısa bir süre ayrıldığı zamanda 3 Temmuz sürecinde bize istifa ettiğini söylediler, kulübün merdivenlerinden çıkmadan Nihat bey istifa etti haberleri çıktı. Bu da bir iletişim tarzı. Ama bence Fenerbahçe divan başkanı sana barış eli uzatmış bir insana bu mektubu yazıp anında basına vermek bana göre biraz hem Vefa beye hem de camiaya saygısızlıktır. Bu bir tarz meselesidir. Ne kadar sabrettiysek, geri dönüş fırsatı verildiyse de enteresan bir şekilde uzatılan el tutmamak için mücadele sarf etti. Vefa bey 1-2 gün bekledi ve bu mektuba cevap verdi. İşin enteresan tarafı Vefa bey bu mektuba cevap veriyor, bu mektubu da basına verin diyor. Ama bu mektubu basına vermiyorlar. Nihat bey net bir şekilde ben Fenerbahçe’yi kaale almıyorum mesajı veriyor. Muhatap aldığı kişiye yolladığı mektubu basına veriyor, Vefa beyin mektubunu yayınlamıyor. Soruyorum. Niye bu mektubu yayınlamadınız veya ilk mektubu yayınladınız. Bunu sormak benim görevim. Biz Fenerbahçelilerin milyonların sabrı test edilircesine her açıklama her hamlede bir gariplik var. Son olarak PFDK’ya sevk edildik. Bu TFF ile Fenerbahçe arasında konu değil. İşine geldiği zaman TFF ceketini giyip, işine gelmediği zaman giymeyeceksin. Ben bu mektubu tarihi bir mektup olarak görüyorum. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar olsun. Baktığınız zaman bir tarafta bazı medya organları, sosyal medya bir şekilde yorumluyor ama Nihat bey ona yakın belli bir geleneksel medyadaki cümle kişiliği karakteri ile durumu idare etmeye çalışıyor. Burada top çevirmeye gerek yok. İnanıyorum ben olsam Vefa beyin yazdığı mektupta tabi ki ne demek 2010-2011 şampiyonu Fenerbahçedir bunu sormaya ne gerek var bende bu mücadelenin parçasıyım demek varken geldiğimiz noktada 11 gün sonra bu konuyu konuşuyoruz. Camiamızda inanılmaz tepki var. Çok enteresandır bu tip konularda 2-3 günde pik yapar söner ama bu aynen devam ediyor. Bakalım bu süreç nereye kadar varacak” şeklinde konuştu.

    “UEFA bir takım ile alakalı karar veriyor, ertesi gün bu haber çıkıyor”
    Yaşanılan tartışma süreciyle ilgili Koç, “Ben bu sürecin buraya gelmesini istemezdim. Ama gördüğünüz gibi birden çok kez bunu düzeltmek, yatıştırmak için imkan vardı ama sis perdesinin devam etmesi sürdü. Zamanlamada çok manidar. UEFA bir karar veriyor bir takımla ilgili ve ertesi gün bu çıkıyor. Tesadüf mü değil mi bilmiyorum. Daha da önemlisi çok kritik bir temmuz ayı var Fenerbahçe için. UEFA kararı, lig öncesi, 2.5 aydır Türkiye futbola aç. Hepimiz hazırladık takımlarımızı. Ortada bir şey yok, gündem maddesi açmak davalar öncesi ilginç. Ondan sonra Ali Koç ve ekibi sosyal medyadan kulübü yönetiyor, yok işte niye bu kadar gürültü yapıyorlar diyorlar. Biz hiçbir şey olmamış gibi davransak, bütün bunlara rağmen bizi nasıl bilirdi Fenerbahçe taraftarı. Ben Fenerbahçe taraftarı olsam öyle bir yönetimi yerden yere vururdum. Biz sokaklarda çile çektik, manevi açıdan darbelendik, 3-5 sene ligleri domine edecektik siz orada eş dost ilişkileri ile kulübe sahip çıkamıyorsunuz derdim” ifadelerini kullandı.

    “Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de edilmesi lazım”
    PFDK’ya sevk durumu ile ilgili görüşlerini belirten Ali Koç, “Anladığım kadarıyla aldığımız bilgiler doğruysa Nihat beye tepki verenlerde olmuş PFDK ile alakalı. Emin değilim ama denmemişse de denmemesi lazım. Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de sevk edilmesi lazım. Suya taşı atan biz değiliz, onlar sokuyor ve iş büyüyünce biz ne yaptık, ne ettik düşünceleriyle bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bu disiplin kurulunu ilgilendiren bir konu değil. İnşallah hukuken doğrusu yapılır ama ne yazık ki ülkemizde kurullarda bağımsız değil. Bugün ki TFF için söylemiyorum. Genelde durum bu. Kim kimi yargılayacak. Vedat konusunda yaşadık ceza verilmek istendi. Kurullardan da bu konu nasıl ele alınacak bilemiyorum ama TFF resmi sitesi bu işler için kullanılamazdı. Biz kullanabiliriz. Kulübümüzü savunuyoruz. Düzeltilir diye ben hala bekliyorum. Ama 11 gün sonra bunları konuşuyoruz. Benim için önemli olan Fenerbahçelilerin camiamızın çok daha iyi konuyu anlamaları. Satır arası okuyan çok var ama bütün bu yaşanan 11 günde parça parça konudan haberdar olanlar büyük resmi görememiş olabilirler. Garip bir şeyler oluyor yapan ve yaptırtılan 17 sene hizmet etmiş TFF başkanı olan 3 Temmuz'da Fenerbahçe’nin başkanvekili olan kişi. Koskoca camiayı bu kadar hasass bu kadar sinir uçları açısından Fenerbahçeliler için önemli bir konuda camiayı karşıya almanın o tarafa sağlayacak bir faydası olabilir. Bu konuyu bitirmemek için ben mantıklı bir neden bulamıyorum. TFF başkanı çıkıp ben yanlış anlaşıldım demesini engelleyecek durum yok” dedi.

    “Nihat Özdemir buradan haber sızdırılıyor dedi”
    Nihat Özdemir’in tarafsızlığı hakkında konuşan Koç, “Ceketini çıkarmış. Doğru çıkarmalı da. Biz de başından beri herkes formasını çıkarmalı diyoruz. O yüzden hiçbir kimseyi tavsiye etmedik. Etsek bile Nihat bey kendi istediklerini yönetime koyamamış. Ceketini öyle bir çıkarmış ki giymemek üzere çıkarmış. Arada bir sıkıntı var. Sezon içinde hakem atamaları, sezon içinde harcama limitleriyle yaşadıklarımız. Koskoca Süper Lig’de transfer yapma izni olmayan tek bir takım Fenerbahçe. Ne takımlar var mali açıdan sıkıntıda ama herkesin transfer yapma imkanı oldu. Hiç yapamayacak takımlar bir sürü transfer yaptılar. Fenerbahçe o kadar kötü ki mali durumu transfer yapamaz. Ama herkes yapabilir. 18 takımın 17’si yapabilir. Geçtim artık hakem atamalarını, hatalarını. Yok Zorlu'su, yok bizim harcama limitlerini 30’dan 40’a çıkmasını istememiz gibi haberler çıktı. Haftalarca öyle bir algı oluşturuldu ki Fenerbahçe bunu istiyor gibi. 1-2 ay sonra belki bu şampiyonluk sorusuna da cevap verecektir. Biz her toplantıya gittiğimizde bir canlı yayın aracı oluyordu kapıda. Bir cuma günü gittik, 5 gibi girdik 6 buçukta çıktık saat 7’yi 5 geçe bir kulübün resmi sitesinde harcama limitlerine karşıyız diye haber çıktı. Biz kendi harcama limitlerimizin belirlendiği toplantıdan 35 dakika sonra bu haber çıktı. Sonra kendisi beni aradı böyle böyle bir haber yapıldı dedi. Buradan haber sızdırılıyor dedi Nihat Özdemir. Böyle bir tatsız durum var. Hiçbir TFF başkanı hiçbir kulübün iç işlerine karışamaz. Sırf bu durum için disipline sevk edilmelidir. Bir de resmi siteden yapıyor bu nerede görülmüş. Ali Koç husumetini nereden alıyorsa öyle bir seviyeye gelmiş ki bu durum çok üzücü. TFF başkanı Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biriyle husumet içerisinde. Bu Türk futbolunun sağlığı içinde sürdürülebilir bir durum değil. TFF yanlış kararlar verebilir ama işi kişiselleştirme durumunda bir futbol kulübünün iç işlerine karışamaz, laf bile edemez. Dolayısıyla Fenerbahçe burada ilelebet olacağı için burada artık birilerinin seçim yapması gerekecek. Bence mesajı alan mesajı almıştır” ifadelerini kullandı.

    “Obradovic ile yarın oturup konuşacağız”
    Fenerbahçe Beko Başantrenörü Zeljko Obradovic’in durumu ile alakalı görüşlerini belirten Ali Koç, “Obradovic bugün İstanbul’a geldi şu an kendisi Gherardini ve Semih Özsoy ile yemekteler. Önümüzdeki sezon ne olacağını yarın oturup konuşacağız. Obradovic kalmak istediği müddetçe kalabilir. Basketbolun efsanesidir. Fenerbahçelilerin kalbinde de yeri bambaşkadır. Pandemi dönemi nispeten bitti normalleşiyoruz. Bir gerçek var ki Fenerbahçe’nin basketbol bütçesi önümüzdeki sezon ne yazık ki 30 milyonlar seviyesinde olması mümkün değil. Basketbolun açığı futbolun açığının yarısı kadar. Bu yeni şartlar hocamızın kabul edeceğiz, kalmak isteyeceği şartlar ise biz ona kalmak istediği müddetçe onun olmasını istiyoruz. Bu şubemiz konumu itibariyle anahtar teslim şubedir. Biz transferlerde görüşür, tartışırız. İstenen oyuncuları kendileri belirlerler. Hocamız geldiğinden beri en iyi kadroyu bana kurdunuz dedi ama ne yazık ki sahadaki sonuçlar bu sene bizim lehimize olmadı. Her sene mükemmel bir performans sergileyeceğiz diye bir şey yok. Takımımızın fazla fazla kredisi var. önümüzdeki sezon orta oylu buluruz ve hep beraber mücadele ederiz” dedi.

    “Biz oyunculara iki opsiyon sunduk”
    Pandemi sonrası futbol ekonomisi hakkında görüşlerini ifade eden Koç, “Genel spor ekonomisine baktığımız zaman bugün 19-20 sezonunun kalan Avrupa maçlarının tek ayaklı oynanması ve nötr bir sahada oynanması konuşuyor. 2020-21 sezonunun Avrupa kupalarının play-off maçlarının iki kademeli değil tek maç oynanması düşünülüyor. Kurayla hangi takımın sahasında oynanması düşünülüyor. Belki bugün Şampiyonlar Ligi finali 4’lü veya 8’li final olacak. 17 Haziran'da finalin burada olup olmayacağı kararlaştırılacak. Uzun bir süredir futbolcuların maaşları konuşuluyor. Biz oyuncularımızda ilk defa geçen hafta gündeme getirdik. Kendilerine iki opsiyon sunduk. Birinci opsiyon dedik ki yıllık gelirler üzerinden yüzde 15 indirim. Bu yani kalan 3 ay garanti ücretlerin oynandıkça yarısının ödenmesi. Bunu isteyen kabul edebilir dedik. İstemiyorsanız ikinci bir opsiyon sunduk. Dünya çapındaki denetim şirketlerinden biriyle anlaşalım ve onlar sezon bitene kadar çalışma yapsınlar ve sezon kapandıktan sonra muhtemel kayıpları net bir şekilde hesaplasınlar ve bu hesaplar üzerinden maaşınıza indirimi aynı oranda yansıtalım. Hiçbirini kabul etmezseniz FIFA’ya gidersiniz, orada oturup konuşuruz. FIFA’nın istediği makul ve orantılı yaklaşıma çok pararlel bir opsiyon sunduk. Daha cevapları alamadık. Her kulübün kendine göre bir yaklaşımı var. Ama esas soru işaretlerinde yayıncı kuruluş ne olacak. TFF ile yayıncı kuruluş arasında görüş ayrılığı olduğunu duydum. Mart ayında 1 maç daha oynasaydık hepsinin taksidini alacaktık ama şu an geldiğimiz noktada bunu alamıyoruz. Burada kulüpler muhattap olmadığı için yayıncı kuruluşla federasyon görüşüyor. Özellikle futbol ekonomisi etkilenecek ve eski maaş ve kontratlar olmayacak. Bizde bunlar çerçevesinde en iyi ne yapabiliriz diye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Aklımıza yatan hoca profili sezon sonunda gelecek”
    Fenerbahçe’nin teknik direktörü ile alaklı konuşan Koç, “Pandemi süresince hoca konusu çok gündeme geldi. Biz gerek yabancı gerek yerli hocalar üstünde çalıştık, görüşmeler yaptık. Bir hocayı çok arzuladık, kimyamız uydu iyi inceledi takımı ama EURO 2020’nin 2021’e ertelenmesi sebebiyle neredeyse sonuçlandıracağımız görüşmeleri sonlandırmak zorunda kaldık. Benim arzum 8 haftalık süreçte hocanın gelmesi ve takımı tanıması. Ama ne yazık ki aklımıza yatan hoca profili sezon sonunda gelecek. Fenerbahçelilerin içinin rahat olmasını istiyorum. Bizim yapılanmamız var. Kısa zamanda bunları açıklayacağız. Bütün taşları yerine oturtacağız. Enteresan transfer hamlelerimiz var. O yüzden Fenerbahçelilerin 2 sezonda yaşadıklarımız sıkıtılar sonrası içlerinin rahat olmasını istiyorum. Bu seneki planlamamız geçen 2 seneye göre farklı. Bunun meyvelerini toplayacağımızı düşünüyoruz. 2-3 tane direk kadroda oynayacak isimlere odaklanıyoruz. Gençlere önem veriyoruz. Tahir hoca altyapı için iyi bir profil . Yarın gece çok zor bir rakiple önemli bir maçımız var. O maçın bu tarihte oynanmasına güçlük çekiyorum. Biz genelde Galatasaray-Trabzonspor derbisinden sonra oynayacaktık. Ne hikmetse final tarihi de belli değil. Yarı finali değiştirdiniz bari finali de belirleyin. Yarın varımızı yoğumuzu sahada gösterip bu sezonun olmazsa olmazı finale kalacağımızı düşünüyorum. Bir bakarsınız 3 kupanın 2 sini alma ihtimalimiz var. O yüzden Fenerbahçelilere söylüyorum; inanın ve inanmaya devam edin. Şimdiden el sıkıştığımız ve sıkışmak üzere olduğumuz oyuncular ve hoca da hayırlı olacaktır. Yarın taraftarlarımız oyuncularımızı Samandıra'dan stada kadar uğurlayacaklar. Ama gönül isterdi ki onlar da statta olsunlar. İlk maçı taraftarlı sahada oynamıştık ama pandemi dolasıyla durum bu. Futbol yapılanmamızda içiniz rahat olsun. Yarın basketbolda da hocamızla bir araya gelerek 2020-21’in planlamasını da yapacağız. Bu sene transfer penceresi de eylül sonuna kadar devam edecek. Pandemiden dolayı ciddi fırsatlar çıkacak. Belki şu an hiç düşünmediğimiz ama bu sıkıntılı dönemden dolayı fırsatlar çıkacağına inanıyoruz. Şu an tek konsantre olacağımız şey yarın akşamki maça enerjinizi duanızı yansıtın ve takımınızın tur atlaması için dışarıdan da olsa elinizden geleni verin” dedi.

    “10 kişiyle maçı kazanmak çok önemli”
    Geçtiğimiz cuma günü oynanan Kayserispor maçının değerlendirmesini yapan Ali Koç, “Geçen hafta ilk maçımızı oynadık ve zor bir maç oldu. Ama böyle maçlar 4 ve 5-0 kazanmaktan daha zevklidir. 10 kişiyle maçı kazanmak çok önemli. 2. golden sonraki oyuncularda inanmışlığı gördünüz. İnşallah yarında bu konuda buradan bu saatlerde mutlu ayrılıyor oluruz. Fener Ol projemiz var ve Beliktaş'ta 'Bırakmam Seni' projesine başladı. Çok önemsiyorum bunu. Beşiktaş başladı ve ben de Fenerbahçe taraftarına çağrıda bulunuyorum. Lütfen SMS'lerinizi atmaya devam edin. 3-5 ay sessiz bir döneme girdik. Şu an çok çok ihtiyacımız var” diye belirtti.

    "Mustafa Başkanın gözünde o azmi gördüm"
    Ali Koç, son olarak Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in sağlığıyla alakalı, “Mustafa Cengiz ile kavga edip, sürtüşüyor olabiliriz ama bu süreçte kendisine acil şifalar diliyorum. Zaten pandemiden dolayıda bunun önemini gördük. En kısa zamanda aramızda olsun ki sürtüşelim onunla. Şaka tabi. Yaşımız ne olursa olsun sağlığımıza şükredelim. Ama inanıyorum ki onun gözünde o azmi gördüm. Göreceksiniz en kısa zamanda herkesin beklentisinden çok daha çabuk Mustafa başkan aramızda olacak” ifadelerini kullandı.



    Etiketler

    YORUMLAR

    YORUM YAP!

    Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.

    Ad Soyad

    ..

    Güvenlik Kodu

    Yorumunuz

DİĞER HABERLER

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.