Kayserispor…
1966 yılında kurulmuş…
54 yıl olmuş….
54 ayrı sezon…
Yarım asırdan fazla bir zaman…
Ancak ne acıdır ki son 20 yıldır asansör takım olmaktan öteye geçememiş…
Geçmişinde Kayserispor deplasmanı deyince tir tir titreyen bugünün süper lig takımlarının karşısında forma terleten şehrin takımı..
Gururu…
İncisi…
Şehirler, tarihiyle, geçmişiyle, turistik mekanları ile anılırken son 50 yıldır da spor takımları ile anılmaya başladı malum.
Bir nevi bacasız sanayi…
Türkiye‘de hatta Dünya’da Kayseri’nin adını daha da yukarılara çıkarmak için bir formül…
Ama olmuyor. 20 yıldır bir türlü olmuyor.
Türkiye kupasının Kayseri’ye kazandırılmasının ardından şehirde oluşan havayı hatırlıyorum da gözlerim doluyor. İçim içime sığmıyor…
Bugün ne durumdayız.
23 maçta alınan 16 puanla ligin son sırasındayız
Utanç vesikası.
En son oynadığımız Konyaspor maçında (6 puanlık maçta ) alınan beraberlik…
Şu anda takımda sportif başarı hariç her türlü başarımız var çok şükür.
Ancak 20 puana ihtiyacımız var.
11 karşılaşmamız var.
Evimizde ve deplasmanda Göztepe, Kasımpaşa, Yeni Malatya, Fenerbahçe, Gençlerbirliği, Sivasspor, Beşiktaş, Rizespor, Gaziantep, Başakşehir ve ligin son maçını evimizde Trabzonspor ile oynayacağız.
Bu yıl 35’in üzerine çıkan ligde kalır.
Cepte var 16…
Kaybetmeye tahammülü olmayan bir takım çıkmalı sahaya…
Formasını terletecek alın teri dökecek olan arslanlara ihtiyaç var….
Kim neyi nasıl motive edecek bilemem
Ancak ..
Unutmamak gerek..
Bu takım düşerse şehir düşer, bu takım düşerse biz düşeriz, bu takım düşerse Kayseri’nin sanayisi, ekonomisi, siyasetçisi, sağlıkçısı, herkesi düşer…
Bu sebeple bu takım düşmemeli…
Kayserispor düşmemeli….
