{NUTİZM VE NUTİSTLER-43}
Rukiye Abla, hayırlı olsun bir koyun sürüsü satın almışsın. İnşallah güzel bakar, bol ürün ve yavru alırsın. Çoban aradığını söylediler. Bu görevi koyunlardan birine değil de bir insana vermek istiyormuşsun. Eh, vardır bir bildiğin.
Hasan Amca, atölyendeki işçilerin başına bir postabaşı arıyormuşsun. “İş öğreteceği, emir vereceği ve sorumluluklarını yükleneceği işçilerden accık üstün özellikleri olan biri lâzım bana.” diyormuşsun. Eh doğru söze ne denir! Hayırlı işler.
Sayın Genel Müdür Rüstem Bey, ofisinizde müdür olarak görevlendireceğin şahıs için ince eleyip sık dokuyormuşsun. Memurlardan bi tık fazlalığı bulunan birisi olsun istiyormuşsun. “Çocuk oyuncağı değil bu kardeşim; adam hem bilgisiyle, hem kişiliğiyle, hem tipiyle müdürlüğe yakışmalı. Şu kadar memura iş buyuracak, dertlerini taleplerini dinleyecek, onların sorumluluklarını alacak üzerine.” diyormuşsun. Eh genel müdür sensin, işine karışmak bizim ne haddimize.
Asker ocağında durum nasıldır? Erkekler bilir, kadınlar da tahmin edebilir.
Neden yazdım? Anlayan anladı, anlamayanların da canları sağ olsun. (Tabi anlamak için de okumuş olmak lâzım. Fakat maalesef benim paylaşımlarımın pek müşterisi yok. Millet lay lay lom arıyor. Bu yazı yerine, -hiç değilse belden yukarısı- çıplak bir fotoğrafımı paylaşsaydım, reyting rekorları kırardım.) Her neyse sadede gelelim:
Siz RÜCHANİYYET diye bir kelime duydunuz mu ve anlamını biliyor musunuz? (Sordum diye beni ayıplamayın; yeni yetmelerin pek bilmedikleri, kullanmadıkları bir kelimedir. Zaten yeni neslin bildiği ne var ki!) Bana danışılsaydı, erkek torunlarımdan biri için RÜCHAN ismini önerirdim. Çok önemli, derin anlamı olan bir kelimedir. Ben anlamını verecek değilim, merak ederseniz net’e sorarsınız. Ama ben şunu söyleyeceğim:
Gerek seçimlerde gerekse atamalarda, hiç değilse bazı açılardan rüchahiyyetin esas alınması aklın ve mantığın gereğidir. Sürünüzün başına, koyunlara göre daha rüchan birini çoban yapmak istiyorsunuz. Atölyenizde görevlendireceğiniz postabaşının işçilere göre accık rüchaniyyetinin bulunmasını istiyorsunuz. Müdür yapacağınız adamın da rüchaniyyetinin memurlara göre bir tık fazla olmasını istiyorsunuz. Asker ocağında da durum aynı... Peki, Rukiye Abla, Hasan Amca, Sayın Genel Müdür için durum böyleyken Allah’ın hüküm ve icraatı nasıldır? Hayvanları da insanları da yaratan Allah değil midir? İnsanı hayvanlara göre tıklarca daha fazla rüchaniyyetle donatan da O değil midir? Sonra da insan’a (herhangi bir hayvana -hattâ meleklere bile- değil de insana) EŞREF-İ MAHLÛKÂT diyen ve kâinatı insanın emrine veren de O değil midir? Ve O’nun bu yaklaşımı sizin hoşunuza da gitmiyor mu?
Öyleyse Allah’ın diğer bazı görevlendirmelerine niçin yüzünüzü ekşitiyorsunuz! Sorumluluk ve yetki vereceği zevâtı bir tık daha fazla rüchaniyyetle donatmış olmasına niçin itiraz ediyorsunuz! Bu, bal gibi isyandır! Allah’a isyan ise en derin çukurdaki eblehlerin yapacakları bir davranıştır. Veyl olsun o ebleh âsîlere! Vesselâm
Hayırist esenlik dolu HAYIRLI günler diler.
R. Serdar Özmilli