|   | 
  • Bin 200 çeşit endemik bitki türüyle yılda 2 ton bal üretimi


    Bin 200 çeşit endemik bitki türüyle yılda 2 ton bal üretimi
    Ankara'da 150 kovanıyla yılda yaklaşık 2 ton bal üretimi yapan genç arıcı, Türkiye'nin dört bir yanına bin 200 çeşit endemik bitki türüyle ürettiği balı ulaştırıyor.

    Ankara'nın Mamak ilçesine bağlı Kıbrıs Köyü Kanyonu'nda 3 kuşaktır arıcılıkla uğraşan Resul Gürleyik, dedelerinden miras kalan mesleği ticari boyuta taşıyarak Ankara balını tüm Türkiye'ye ulaştırıyor. 1200 çeşit endemik bitki türünün bulunduğu kanyonun ortasında 150 kovanla üretim yapan genç arıcı, yılda yaklaşık 2 ton bal elde ediyor. Aynı zamanda 200-250 adet kraliçe ana arı yetiştirerek yerli arıcılığın gelişmesine katkı sağlıyor. Gürleyik, 3 kuşaktır süren arıcılık tecrübesini ve kanyon balının özelliklerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine aktardı.

    "Yaklaşık 150'ye yakın kovanımız"
    Yaklaşık 15 yıldır arıcılık yaptığını ve atadan arıcı bir aile olduklarını belirten Resul Gürleyik, "Babamdan gördüm, babamla beraber yürüdük bu yolda. 10-15 kovanla başlamıştık, hobi olarak yapıyorduk bu işi. Sonrasında baktık seviyoruz, yapmaya başladık. Bu arıcılık biraz bağımlılık yapıyor, hobi olarak başladığın iş bir anda çığırından çıkmaya başlıyor. Biz de o şekilde büyütmeye karar verdik. Aldık arılarımızı, getirdik ve çoğalttık. Şu anda yaklaşık 150'ye yakın kovanımız var. Ayrıca senelik 200-250 tane ana arı kraliçe üretimi sağlamaktayız, satış yapmaktayız. Şu anda da yıllık 2 ton civarında balımızın satışını gerçekleştiriyoruz" dedi.

    "Belfast arılarıyla çalışıyoruz, bölgemize daha uygun"
    Bal üretiminde yetiştirilen arı türünün önemli olduğuna ve üretimini yaptığı arı türüne değinen Gürleyik, "Arılarımızın türleri, Karniyol ve Belfast. Biz Belfast arılarıyla çalışıyoruz, bölgemize daha uygun oluyor. Bal akımı olsun, bal akımında balı taşıması olsun, düzenli bir şekilde arıların çalışması bakımından güzel bir tür. Biz deneme, yanılma yöntemiyle Belfast ırkına karar verdik. Belfast olarak devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

    "Bu yıl 1,5 ton civarı bala ulaştık"
    Bu yıl bal hasadının geçen yıla oranla daha iyi geçtiğini söyleyen genç arıcı Gürleyik, "Bu sezon güzeldi Allah'a şükür. Yağmurlar etkiliyor arıları. Arının yönünü olsun, bal akımını olsun etkiliyor. Bu yağmur aslında bir yandan güzel olsa da bir yandan da aziz düşmanımız oluyor bizim. Yağmurda bal akıttığı için yağmur yağdığında ballarımız çok gelmiyor. Bu sezon güzeldi, yağmur yağışları az olduğu için sıkıntı olmadı. Yaklaşık 1,5 ton civarı balımıza, rekoltemize ulaştık. Daha fazla bekliyorduk, yine de şükürler olsun. Geçen sezon oranla bu sezon daha iyiydi. Geçen sezon daha fazla yağışlı geçtiği için bal akım dönemi, fazla bir rekolteye ulaşamamıştık" diye konuştu.

    "Burası 1200 çeşit endemik bitki türü barındırıyor"
    Ürettiği balı diğer ballardan ayıran en büyük özelliğinin lezzeti ve prolin değeri olduğunu vurgulayan Resul Gürleyik, "Burası Ankara, Mamak'ın içinde Kıbrıs köyü kanyonu olarak geçiyor. Biz de bu kanyonun tam göbeğindeyiz, ortasındayız. Burası Gazi Üniversitesi'nin araştırmalarına göre de 1200 çeşit endemik bitki türü barındırıyor. Bu zenginlikten ötürü en lezzetli ve en yüksek prolin değerinde bal kalitesini yakalıyoruz burada. Ürettiğimiz bal saflığı ve doğallığı olarak, lezzeti olarak Türkiye'nin seçili ballarından bir tanesidir. Diğer ballardan ayıran özelliği sadece lezzetidir. Aroması olarak, prolin değeri olarak yüksek bir balımız kendisi. Prolin değeri balın saflık ve kalitesini barındır" ifadelerine yer verdi.

    "Kovanlarımız kışa hazır bir şekilde bekliyor"
    Hasat dönemi bittikten sonra arılarını kışa hazırladıklarını söyleyen Gürleyik, "Bal hasadımız Ankara bölgesinde haziranın ilk haftalarıyla başlar, temmuzun ilk haftalarına kadar devam eder. Yaklaşık önümüzde 1 aylık bir bal hasat dönemi vardır. Bal hasat dönemi bittikten sonra biz sabit arıcı olduğumuz için, arılarımızın kışlık bakımlarımıza başlarız. Şu anda bal hasadımız biteli yaklaşık 1-2 ay oldu. Temmuz'un 7'si itibariyle ballarımızı hasat ettik. O günden bugüne de arılarımıza kışlık bakımlarını yapmaya çalışıyoruz. Şu anda kovanlarımız kışa hazır bir şekilde bekliyor" ifadelerini kullandı.

    "Vatandaşın balı doğal yerinden gelip alması lazım"
    Balın her yerden değil, doğrudan üretim yapılan yerlerden alınması gerektiğini vurgulayan genç arıcı Gürleyik, "Vatandaş bal alırken marketlerdeki ballardan almayacaklar. Direkt arıcıdan, üreticiden alacaklar, satıcıdan değil. Bu şekilde vatandaşımızın dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Doğal yerinden gelip alması lazım, üreticiye destek olması lazım. Marketlerde satılan balların birçoğu şeker desteklemesiyle birlikte üretiliyor. Ful şeker diyemiyoruz ama yapanlar da var bu işleri. Adamlar yapay, arısız kovanda bile bal yapıyorlar şu anda. Öyle bir yerdeyiz" açıklamasında bulundu.

    "Balı yukarıdan aşağı boşalttığınızda kesiklik olayı olmaması gerekiyor"
    Sıradan bir vatandaşın balın doğal olup olmadığını anlamasının oldukça zor olduğunu ifade eden Gürleyik, "Balı bilimsel olarak laboratuvar harici hiçbir şekilde test edemezsiniz. Bazı bölgelerde çok akışkandır bal ama yüzde 100 saftır. Başka bölgede çok koyudur ve yüzde 100 saftır. O akışkanlığını da yapamazsınız. Bir kesiklik olayı var. Yukarıdan aşağı boşalttığınızda kesiklik olayı olmaması gerekiyor balımızda. Harici bir şekilde balı ayırt edebilecek bir şeyimiz yok. Kışın ballarımız donma olayına girerler. Kışın orijinal zeytinyağı neyse aynı şekilde bal da bembeyaz kaymak, tereyağı tarzını alır. Bu bal orijinal baldır" şeklinde konuştu.



    Etiketler

    YORUMLAR

    YORUM YAP!

    Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.

    Ad Soyad

    ..

    Güvenlik Kodu

    Yorumunuz

DİĞER HABERLER

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.