Willkommen Herr Gisdol
2024-2025 sezonunu Kayserispor tıpkı Karadeniz’in Dalgaları gibi önce inerek sonra coşarak beklenmeyen başarılarla zirve yaptı.
Sergej Jakirovic ikinci yarıdaki dokunuşu ile Kayserispor’a tarihi başarılar kazandırdı.
Eline sağlık, görevini yaptı.
Bir profesyonel olduğu için de daha iyi olduğunu düşündüğü, geleceğini ve cebini zenginleştireceğine inandığı teklifin de peşinden gitti.
Kimse Sergej Jakirovic’i ayıplayamaz.
Ayıplamamalıdır da!
Unutulmaması gereken şu var ki; Kayserispor bir handır, onun haricinde, içinde ve çevresinde bulunan herkes yolcudur.
Kalıcı olan nedir?
Handır!
Geçici ve gidici olan ise yolculardır, değil mi?
Jakirovic de bir Kayserispor yolcusuydu. Geldi ve gitti… Kimler gelip gitmedi ki!
Türkiye Kupası’nı kazanan bir Kayserispor var, tarihin sayfalarında.
Giden herkese güle güle, dolayısıyla Jakirovic’e de güle güle…
Kayserispor Hanı’na gelen son bir yolcu var: Markus Gisdol…
Ne diyoruz?
Han kurallarına göre Hoş Geldin Markus Gisdol!
Jakirovic ile başlayan süreçte gördüğüm doğru yapan iki figür var Kayserispor’da: Muhammet Türkmen ve Nurettin Açıkalın.
Muhammet Türkmen’i tercih etmek Nurettin Açıkalın’ın doğrusuydu.
Jakirovic’i bulup getirmek de Muhammet Türkmen’in…
Jakirovic sonrası göz ucuyla izledim olanları: Muhammet Türkmen’in gidip görüştüğü teknik adamlar gerçekten Türkiye standartlarının çok üstündeydi.
Muhammet Türkmen doğru adreslere gitti. Attığı adımların tek tek doğru olduğunu gördüm.
Muhammet Türkmen’in tek yanlışı şuydu. Nerdeyse Kayserispor’un gördüğü toplam kırmızı karttan daha fazla kırmızı kart gördü.
Neyseki bana göre yine doğru bir araştırma ile Markus Gisdol’u Kayserispor’a getirdi.
Lokomotif Moskova, Köln, Hamburg, Hoffenheim kariyeri olan bir teknik adamdan bahsediyoruz.
Schalke’de yardımcı teknik adamlığını ve diğer alt yapı direktörlüklerini de dikkate alınca karşımızda tam bir Alman ekolü temsilcisi var. Disiplin, çalışma, çalışma, çalışma ve başarıya uzanan yol.
Tam bir profesyonel…
Bana göre iyi bir tercih olma sebeplerinden biri bu. İkincisi de…
Samsunspor’un başında çıktığı 33 maçtan 13 galibiyet, 11 beraberlik alan ve evinde nadir kaybeden bir teknik adam. Daha ne olsun… İkinci sebep de bu!
Şimdi bakalım… Kayserispor’un son yıllarda yaşadığı makus talihini Gisdol Markus Tarihi nasıl değiştirecek.?
Ben iyi olacağını düşünüyorum.
Ancakkk!
- Öncelikle transfer tahtası denilen 1980 yıllarının yasaklarını andıran cendere bir an önce kaldırılmalıdır. Transfer açılmazsa Markus’un işi de makus hale dönmez mi?
- Sonra şunu söyleyebilirim: Transfer işi kesinlikle Markus Gisdol’a bırakılmalıdır. Neden mi sahada ne oynayacağını, sistemini, stratejisini ve emek gücünü belirleyecek Markus Gisdol olmayacak mı?
- Oynatmayacağı futbolcuyu almanın, ona gereksiz para harcamanın bir anlamı var mı?
Yok tabii ki!
- Kurt bir profesyonel olduğu için de her türlü futbolcu menajerlerinin tuzaklarını bilir. Onlara fırsat vermez.
- Alman ekolü adam seçmeyi bilir. İşine kim, nerede yarayacaksa ona kitlenir. Amacından başka bir şey düşünmez.
Kayserispor Başkanı Nurettin Açıkalın da Kayserispor'un yeni Teknik Direktörü Markus Gisdol için düzenlenen imza töreninde; transfer tahtası ile ilgili inşallah bir sorun yaşamayacağız" diyerek taraftarlar başta olmak üzere herkesin yüreğine bir su serpti.
Yöneticinin görevi de bu değil mi?
Başkan Açıkalın, "Ligde kalmak Kayserispor'un hiçbir zaman hedefi olamaz” diyerek çıtayı yükseltti. Bu hedefler istikametinde ilk adım Gisdol diyor, Samsun’a gönderme yaparak.
Hadi bakalım…
Umarım sezon sonunda Başkan Açıkalın, alnı açık çıkar bu hedefe.
Çıta yukarıya taşınmayacaksa Markus Gissdol gelmezdi diye düşünüyorum. Çünkü başarı odaklı profesyoneller kaybetme riski olan projelerden ve buzun ince olan bölümlerinden uzak durur.
Kamp öncesinde sportif direktör Muhammet Türkmen ile Markus Gisdol tarafından beraber yapılan transfer çalışmaları kulağımıza geliyor.
Ama, hani ‘tavuğun cücüğünü güzün sayarlar’ derler ya, ben imza atanı bile önemsemem.Formayı giyip sahaya çıkana bakarım.
Yoksaaaa bu Futbol Endüstrisinde havaalanında konvoyla karşılanan futbolcuların antrenman bile yapmadan öksüz kızın gelin gittiği gibi sessizce gönderildiğini bilirim. Daha geçen yıl Süper Lig devi yapmadı mı?
Nurettin Açıkalın’ın " 9-10 civarında dosya var, 2 dosyayı anlaşmaya bağladık. Süreç planladığımız gibi ilerliyor" açıklaması önceki acemilikleri, vurdumduymazlığı da hatırlatıyor değil mi?
Gisdol ise‘üst seviyede olacak bir takıma geldim, iyi bir takımla mücadele edeceğiz’, diyerek beklentilerin üstünde bir takım kuracağını müjdeliyor. Yüreklere serpilen ikinci su da Gisdol tarafından geliyor.
Markus Gisdol’un ‘yüksek motivasyonla hazırlık kampı, sezona hazır bir takımla başlama, tüm kalbiyle elinden gelenin en iyisini yapma gerekliliğinin farkında olmasının Samsunspor’daki gibi başarıyı getireceğini düşünüyorum.
Muhabirimiz Talha Murat Sürmen’in haberine göre de Sarı-kırmızılı kulüp, Gisdol’e yıllık 1 milyon Euro ödeyecekmiş.Bence çok iyi bir anlaşma, böyle bir hoca için az bile diyebilirim…
Jakirovic gibi Gisdol’un kontratına da 400 bin Euro’luk serbest kalma bedeli yazılmış, bu da çok akıllıca. 500 bin yazsalarmış keşke sanki Gisdol de para kazandıracak gibime geliyor!
Markus Gisdol’un taraftarı stadyuma geldiğinde mutlu edecek, performansıyla keyif verecek bir Kayserispor oluşturma isteği karşısında ne diyebilirim?
Duymak istenen şeyler bunlar…
Hadi bakalım…
