Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, emeklilerin banka promosyonu almaları konusunda banka genel müdürleriyle yapılan ilk toplantıdan uzlaşma çıkmadığını söyledi. İşçiler için 'Rahat olun' mesajı verdi.                                
                                       					 
Çalışma
 ve 
Sosyal
 
Güvenlik
 Bakanı Faruk Çelik, emeklilerin 
banka
 
promosyonu
 almaları konusunda 
banka
 
genel müdürleriyle
 yapılan 
ilk
 
toplantıdan
 uzlaşma çıkmadığını, 
Ekim
 ayı içerisinde 
banka
 müdürleriyle bir araya gelip konuyu 
yeniden
 ele alacaklarını söyledi.
Bankacılarla
 yaptıkları 
ilk
 
toplantının
 
detaylarını
 
paylaşan
 Bakan Çelik, "Bizim taleplerimizle 
ilgili
, onların söyledikleri arasında bayağı ciddi bir 
uçurum
 var, bunu ifade etmekte fayda var. Kamuoyunda şimdi konuşulanlarla, 
bankanın
 
ortaya koyduğu
 bilanço, karlar ve olabilecekler arasında hiçbir 
uyum
 söz konusu değil." dedi. Bakan Çelik, kıdem 
tazminatı
 konusundaki
çalışmaları
 
da
 "Kimsenin endişe etmeye gerek yok, elde edilmiş haklara dokunulmayacak." sözleriyle 
değerlendirdi
.
Çalışma
 ve 
Sosyal
 
Güvenlik
 Bakanı Faruk Çelik, emeklilere 
verilecek
 
banka
 
promosyonlarıyla
ilgili
 gazetecilere 
açıklamalarda
 bulundu. Emeklilerin 
banka
 
promosyonlarından
 faydalanma konusunun 
yetkili
 sendika 
olan
 Memur-Sen'in toplu 
sözleşme
 sürecinde ısrarla 
gündeme
getirdiğini belirten Çelik, şunları kaydetti: "
Promosyonlar
 toplu 
sözleşmede
 
gündeminde
 
olan
 bir konuydu. Memurlarla toplu 
sözleşme
 yaptığımız 
zaman
 
ilgili
, 
yetkili
 sendika ısrarla bu konunun masada konuşulmasını ısrarla söyledi. Biz dedik ki; 'Masada konuşulduğu 
zaman
 taraflar yok
burada
, 
banka
 müdürleri yok, karları nedir, zararları nedir, emekliye verdiğimiz 122 
milyar liralık
maaştan bunların karı nedir ki biz talepte bulunacağız, bunların 
verileri
 elimizde yok' dedik."
BANKALARIN
 VERDİKLERİYLE, TALEP EDİLENLER ARASINDA 
UÇURUM
 VAR
Toplu 
sözleşme
 bittikten sonra 
banka
 
genel müdürleriyle
 bir araya geldiklerini anlatan 
Çalışma
ve 
Sosyal
 
Güvenlik
 Bakanı Faruk Çelik, konunun kamuoyunda yanlış anlaşıldığını söyledi. Çelik şöyle 
devam etti
: "Yanlış anlaşılma var. Biz, 
ilgili
, 
yetkili
 sendika Memur-Sen'le 
banka
müdürlerini toplu 
sözleşme
 sürecindeki talepten dolayı bir araya getirdik. Orada, Memur-Sen Genel Başkanı talebini bir kez 
daha
 dile getirdi ve ayrıldı. Sonra biz müdürlerle 
toplantı
 yaptık.
Burada
 bahsedildiği gibi 
bankaların
 bu üç 
gün
 
paranın
 orada kalmasında, 
bankada
 kalmasından dolayı çok 
büyük
 karlarının olmadığını 
açıkça
 söylediler. Biz dedik ki 'emeklilerin böyle bir talebi var, 
çalışan
 memurlar 
banka
 
promosyonu
 alıyorlar, emekliler alamıyor, bir adaletsizlik var, bunu birlikte konuşalım'. Konuşma anlamında 
güzel
 bir görüşme oldu. Fakat 
verilerle
 
ilgili
, bizim taleplerimizle 
ilgili
, onların söyledikleri arasında bayağı ciddi bir 
uçurum
 var, bunu ifade etmekte fayda var. Kamuoyunda şimdi konuşulanlarla, 
bankanın
 
ortaya koyduğu
 bilanço, karlar ve olabilecekler arasında hiçbir 
uyum
 söz konusu değil. Nitekim bazı 
bankalar
 
özel
 
bankalar
 bazı
uygulamalar
 içerisindeler. Bir çeyrek 
altın
 
uygulaması
 yapanlar var. Bunlar 
da
 orada konuşuldu. Tekrar bir araya gelinip, yapılabilecek ne varsa onun üzerinde gayret edilmesi gerektiğini, 'az-çok demeden' bir bakış 
açısı
 değil, 
burada
 hakikaten emeklinin hakkı neyse, bunu görelim ve onu 
da
 verelim' noktasında 
yeni
 bir 
toplantıya
 kaldı, 
promosyon
 mesele. 
Ekim
 ayı içerisinde tekrar görüşüp 
neticeyi
 almış olacağız."
"KIDEM 
TAZMİNATINDA
 KİMSE ENDİŞELENMESİN, ELDE EDİLMİŞ HAKKI ALMAYACAĞIZ"
Çalışma
 ve 
Sosyal
 
Güvenlik
 Bakanı, kıdem 
tazminatına
 yönelik 
çalışmaları
 
da
 
değerlendirdi
. Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma 
günü
 Ankara'da çok 
geniş
 
katılımlı
 'Çalışma Meclisi' 
toplantısını
gerçekleştirdiklerini
 vurgulayan Bakan Çelik, Türkiye'deki bütün 
çalışma
 
hayatının
 
katıldığı
toplantının
 önemli 
gündem
 konulardan birisinin de kıdem 
tazminatı
 olduğunu söyledi. Bakan Çelik, "Kıdem 
tazminatı
, keyfi olarak 
çalışma
 meclisinin 
gündemi
 olmuyor, bir 
ihtiyaçtan
kaynaklanıyor
, 
yaşanılan
 
sorunlar
 var. Aslında birebir görüşmelerimizde tüm taraflar, kıdem
tazminatıyla
 
ilgili
 
sorunlar
 olduğunu, 
çözüme
 
kavuşturulması
 gerektiği konusunda bir 
fikir
birlikteliği var aslında. Ama diğer taraftan içeriği hakkında 
bilgi
 sahibi olunmadığı için 'acaba kıdem 
tazminatı
 fonunun tartışılması, bir hak kaybından mı kaynaklanıyor' gibi önyargıyla
hareket
 edenler de var. Sayın Başbakanımız 
ölçüyü
 koymuştur; tarafların uzlaşmasıyla çözülecek bir meseledir. Uzlaşılmaması için de ben bir neden görmüyorum. 
Gerçekten
 kıdem
tazminatı
, bugün çoğunluktaki, 
büyük
 
ekseriyeti
 
olan
 işçilerimizin alamadığı bir 
tazminattır
.
Çalışandan
 yana olmayan bir 
sistemi
 savunmak doğru değil. Nasıl 
çözüm
 yapalım? Bununla
ilgili
 
farklı
 görüşte 
olanlar
 var, 
fon
 diyenler var, yani çok masaya oturulduğu 
zaman
 
çözüme
kavuşturulması
 zor olmayacak konu görüyorum. Zor konudur, ama oturup içeriğini girdiğiniz
zaman
 zor olmadığını 
çok rahat
 
şekilde
 görmek mümkün. 
Yüzde
 90 
çalışanının
yararlanamadığı bir 
tazminat
 
sistemini
 savunmak doğru olmasa gerek." diye konuştu.
Çalışma
 Meclisi'nde konunun tartışıldığını ve üzerinde çalışılması konusunda bir değerlendirme yapıldığını belirten 
Çalışma
 Bakanı Faruk Çelik, mevcut hak elde etmiş olan işçilere dönük bir hak kaybı olmadığının altını çizdi. Çelik şunları söyledi: "Hükümet olarak bu tür meseleleri ele alırken işçiye veya işveren mağduriyet yaşatalım demiyoruz, sistemin yürümeyen yönlerini çözmeye çalışıyoruz. Onlarca işletme ismi verebilirim, çalışan işçiler 
tazminatlarını
 alamıyorlar ve bize geliyorlar 'Ne olur, 
tazminatlarımızı
 almak konusunda bize aracı olur musunuz?' diyorlar. Demek ki hak etmiş 
tazminatı
 ama alamıyor. Hiç 
tazminat
 alamayanlar var çalıştığı halde. Bir de süre sebebiyle 
tazminat
 alamayanlar var. Çalıştığı halde süre yetmediği için hiç
tazminat
 alamayan milyonlarca işçi var, bunun savunulacak tarafı yok. Biz bunu konuşurken bizim 'işçinin hakkını gasp ediyor' yaklaşımı gibi ucuz yaklaşıma gitmek haksızlıktır. Çalışma bakanının görevi çalışanlarının sorununu çözmektir. Sağduyu hakim olmalı ve bu kronik sorunlarımızı bu diyalog ortamı sağlıklıyken çözmemiz gerekiyor. Konuşarak çözülmeyecek bir meselenin de olmadığını söylüyorum. Çalışan kesimler var bu konuyla ilgili, önerilerini getirecekler. 'Hak nedir, hak kaybı nedir, var mıdır, yok mudur?' hepsini masaya yatırıp ona göre çözüm yolu bulacağız. Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Hükümetimiz endüstriyel ilişkilerde her iki tarafın hak ve menfaatlerini koruma noktasında çok hassas davranmıştır. Hassas davrandık bu kadar büyük ihracatı gerçekleştirdik, has davrandık işçilerimiz 
enflasyona
hiçbir zaman ezdirilmedi."
                    
                   
                    
                     
                            
                              
 
                    
                            		
							
                            
                                
                                             
                                        
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.