Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu Hekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ceran Çağrıl, 40 hafta olarak kabul edilen gebelik sürecinin 37 haftadan önce sonuçlanmasının, prematüre olarak tanımlandığını söyledi.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu Hekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ceran Çağrıl, 40 hafta olarak kabul edilen gebelik sürecinin 37 haftadan önce sonuçlanmasının, prematüre olarak tanımlandığını söyledi. Dr. Çağrıl, bu bebeklerde genellikle erken doğumun etkisiyle göz damarları olgunlaşmamış olabileceğine işaret ederek 4 hafta göz muayenesi yapılması gerektiğini söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu Hekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ceran Çağrıl, prematüre bebeklerin 37 haftadan önce ne kadar erken doğarsa, sağlık sorunları da o kadar arttığını ifade ederek, ?Bu şekilde doğan bebeklerin de alanında uzman hekimler tarafından yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenmesi gerekir? diye konuştu.
17 Kasım Dünya Prematüre günü olduğunu aktaran Dr. Serap Ceran Çağrıl, şunları söyledi: "Normal gebeliğin süresi ortalama 40 haftadır. Eğer bebek 37 haftadan daha önce doğarsa prematüre bebek olarak kabul edilir. Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte 24 haftalıktan itibaren bebekleri artık yaşatabiliyoruz. Ancak bu bebekler zamanında doğan bebeklere göre daha hassas ve daha sık sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Prematüre bebeğin karşılaşacağı ilk sıkıntı akciğer olgunlaşmasını tamamlamadan doğduğu için yoğun bakımda yatış gerekliliğidir. Bunun sonucunda küvöz ve oksijen desteği ihtiyacının olmasıdır. Bu tedaviler hayat kurtarıcı olmakla birlikte beraberinde birtakım riskleri getirmektedir. Genellikle erken doğumun etkisiyle göz damarları olgunlaşmadan doğdukları için, bu arada oksijen tedavisi de aldığından bu bebeklerimizin yüzde 15'i ROP dediğimiz prematürenin retinopatisi ile karşı karşıya kalabiliyor. ROP gözlerde görme kusurundan görme kaybına kadar varan bir yelpazede soruna yol açabiliyor. Bu durumu erken yakalamak adına belli riskleri barındıran ya da 1500 gramın altında doğan bebeklere doğumdan 4 hafta sonra göz muayenesi yaptırmak gerekir." dedi.
"Prematüre bebekler sadece gözleri açısından değil, diğer tüm sistemleri açısından hassastır." diyen Dr. Çağrıl, şu bilgileri verdi: "Özellikle yoğun bakım yatışlarında bir aydan uzun süre oksijen alırlarsa kronik akciğer hastalığı olasılığı çok artmaktadır. Bu bebekler evde oksijen tedavisine ek olarak enfeksiyon koruması için taburcu olduktan sonra özel aşılara ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda kalple ilgili sorun yaşama ihtimalleri zamanında doğan bebeklerden fazladır. Yine erken doğuma bağlı olarak bu bebekler beyin kanaması riskini daha çok taşırlar. Ailelerin hekimleri ile yakın iletişimde olarak taburcu olduktan sonra yaşadıkları problemlere göre bebekler çocuk nörolojisi, çocuk kardiyolojisi, göz hastalıkları ve yenidoğan uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından takip edilmelidir."
PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN ANNE SÜTÜ EN UYGUN BESİN
Prematüre bebek için en uygun besinin anne sütü olduğunu aktaran Dr. Çağrıl, "Anne sütü yetmediği zamanlar özel mamalarla ya da anne sütünün kalorisini artıran mamalarla destek olmak gerekir. Ayrıca bu bebeklerin vitamin mineral desteğine daha fazla ihtiyaçları olduğu için D vitamini, demir, kalsiyum ve diğer mineral desteğine zamanında doğan bebeklere göre erken başlanır. Ek gıdalara geçerken de düzeltilmiş yaşına göre 6 ayı hesaplayarak geçiş yapılır." şeklinde konuştu.
PREMATÜRE BEBEKLERİN İLERİ YAŞLARDA KARŞILAŞABİLECEĞİ SORUNLAR OLABİLİR
Dr. Serap Ceran Çağrıl, kronik akciğer hastalığı, beyin kanaması ve kalp hastalıkları yaşayan bebekler ileri yaşlarda spastisite, sosyal motor becerilerinin yaşıtlarını geç yakalaması, görme problemleri, astım, sık hastalanma, okul başarısında düşüklük gibi uzun yıllara yayılan sıkıntılar yaşayabileceklerini söyledi. Dr. Çağrıl, "Ancak ailelere şunu vurgulamak gerekir ki, tablo bu kadar karamsar değil, aksine iyi takip edilen birçok prematüre bebeğin yaşıtlarını hem fiziksel hem de zihinsel beceri olarak yakaladıklarını; akciğer, göz, kalp ve sinir sistemi açısından sorunsuz bir yaşam sürme ihtimallerinin de yüzde 50'den fazla olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.