Hakan Çalhanoğlu, 101. maçında yüzde 100 performans ile Gürcistan’ın Dünya Kupası hayallerini bitirirken Türkiye’ye en iyi ikincilerinden biri olmanın yolunu açtı.
Voleybol, Basketbol ve Futbol A Milli Takımı’nın kaptanları; Filenin Sultanları, 12 Dev Adam ve Bizim Çocuklar kareografisi estetiğinde Türkiye bütün yüreğini Kocaeli yeşil çimlerine akıttı.
Deplasmanda 3-2 ile geçtiği Gürcistan, Türkiye’yi ikinci vatanı gibi gören çok sayıda taraftarının da desteğini alarak bir sürprizin peşinde, başka bir rüyanın gecesinde rüyaya daldı.
Türkiye için, Bizim Çocuklar için hedef; Gürcistan’ı mutlak surette yenip Dünya Kupası elemelerinde yüzde 100 ikinciliği garantilemekti.
Bizim Çocuklar Kocaeli’nde şehrin plakasını yakaladı. 4-1.
Sinyor Montella Bulgaristan’ı tarihi farkla geçen Bizim Çocuklar kadrosunda bile değişikliklere gitmişti.
Gürcistan ise Türkiye karşısında kaybettiğinde her şeyin biteceğini bildiği için canını dişine takıp takım halinde hücuma çıkıp takım halinde savunma yaptı. Tek çizgi halinde hareket ederek hızlı adamlarımız Kenan Yıldız ve Yunus Akgün’ü ofsayt ile pasifize etmeye çalıştı. Ama attığı taşlar yerini bulmadı. Kenan Yıldız da Yunus Akgün de fileleri havalandırdı.
Bizim Çocuklar onlar gibi bütün halinde bastırırken Gürcistan gibi hızla geri dönemeyince özellikle sağ kanattan boşluklar bulup kalemize saldırmaya çalıştı.
Bu saldırılardan birinde öne çıkmış bütün halindeki defanslarının arkasına uzun gelen Abdulkerim Bardakçı imzalı topu iyi takip eden Bulgaristan maçının yıldızı Kenan Yıldız çok akıllı bir aşırtma ile perdeyi açtı. Kenan artık tam bir Dünya Yıldızı!
Sürekli ön alan baskısıyla Gürcistan’ı sahasından çıkarmamayı hedefleyen stratejiyi Bizim Çocuklar çok koşarak gerçekleştirdi.
Öyle ki hırslarından dolayı birkaç pozisyonda futbolcularımız birbiriyle çarpıştı.
Bu hırsın ve çılgınca koşuşun ikinci meyvesini Hakan Çalhanoğlu’nun korner atışında Merih Demiral çok iyi yükselerek topu filelere gönderdi, işi biraz daha kolaylaştırdı.
İkinci gol Gürcistan’ın umutlarını dumura uğratırken mutlak savunmayı yumuşatınca iyi top tutan, koşan Bizim Çocuklar’ın işi daha da kolaylaştı. Her türlü gol koridorları iyice açıldı.
Bu açılma yine hızlı bir hücumda Dünya Yıldız’ı Kenan Yıldız rüzgar gibi taşıdığı topu kale sahası içine gönderdiğinde kendisi gibi hızla gelen üçlüden Yunus Akgün filelere gönderdi.
Topu ayağa oynayıp, çok koşarak rakibi sahasına kapatmak için sahaya yüreğini koyunca ilk yarıda rakibe İspanya tarifesi uygulayabiliyorsun.
Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler, Kenan Yıldız, İsmail Yüksek ve Mert Müldür ilk yarıda kusursuz oyunlarıyla sonuca damga vurdu. Sonbaharın, bulutlu körfez gecesinde yıldızlar gibi Marmara’yı aydınlattı.
İkinci yarıya bütün kartlarını açan, bütün düğmelere basan, bütün var olma mücadelesi için sahaya çıkan Gürcistan ilk maçta olduğu gibi yeniden başlangıç hayalleriyle çıktı yeşil çimlere…
Fakat evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor. İkinci golün kopyasını gerçekleştirdi Bizim Çocuklar. Aynı taraftan, aynı köşeden Hakan Çalhanoğlu’nun aynı nitelikteki ortasına Melih Demiral da aynı şekilde kafa vurarak Gürcistan’ı dörtledi.
İspanya’ya çok iyi direnen, iki golden fazla fırsat ve geçit vermeyen Gürcistan, Bizim Çocuklar’ın azmine ve inancına çok direnemedi.
Ama inancını da yitirmedi. Türkiye’nin gevşediği anda topu Uğurcan Çakır’ın altından filelere yolladı.
Bu gol sonrası ‘acaba’ düşüncesine kapılan Gürcistan Türkiye’nin bütün yaralarını kanatmaya, canını acıtmaya çalışıyordu. Bir topu da direkten döndü ama…
Sinyor Montella; Barış Alper Yılmaz- Yunus Akgün, Arda Güler-Orkun Kökçü, Hakan Çalhanoğlu-Salih Özcan, Kerem Aktürkoğlu-Oğuz Aydın, Ferdi Kadıoğlu-Kenan Yıldız değişikliğiyle Bizim Çocuklar’a güç yenilemesi düşündü.
Bu hamleleri takımın garip bir şekilde geriye yaslanması nedeniyle Gürcistan’a karşılıksız bir cesaret verdi.
Türkiye’nin, Bizim Çocuklar’ın böylesine kriz anlarında çözüme yönelik, etkili stratejiler geliştirmeyi öğrenmesi gerekir.
‘Vatan millet Sakarya’ inancı ve hisleriyle bütün enerjisini ilk 50 dakikaya harcaması güzel ama maçın 90 dakika olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle enerjiyi 90 dakikaya yaymak kötü sürprizleri önler.
Bu maç için Adana gibi sanayi şehrinin vergi rekortmeni Sinyor Montella’ya bir şey demeyeceğim.
İlk yarısı üst düzey bir mücadelenin izleyenlere keyif verdiği, heyecan ve adrenalin dolu bir mücadeleden sonra ikinci yarısı biraz rölanti seviyesinde geçen karşılaşmada Bizim Çocuklar istediğini aldı. Gürcistan’ı dört dörtlük bir sonuçla dörtledi.
Bizim taraftan baktığımızda maçın oynandığı Kocaeli plakasında maçı bitirmeyi yeğledi:4-1. Ben Trabzon’u tercih ederdim. Keşke 61 olsaydı. Ama 41’de kabulüm.
Şimdi Mart ayında en iyi ikinciler içinden gelecek en iyi ikinci rakibimizi bekleyeceğiz.
Ama şunu unutmamak gerekir ki; rakibimiz olacak diğer en iyi ikinci Gürcistan ayarında olmayacak. Muhtemelen İspanya ile Türkiye arasında bir yerden çıkacak. Umut edilir ki tam Bizim Çocuklar ayarında olsun.
Neyse bu ara Bulgaristan ve İspanya maçlarını bu hedef içinde stressiz kuruyemiş-çay keyfiyle izleme fırsatını yakaladık. Tabii Bulgaristan’a Bursa’da yenilmeyeceğimize inanıyorum.
Stres yok…
Haydi hayırlısı bakalım.
Bekle Bizi Amerika, yoksa Kanada mı deseydim. Meksika’ya ne dersiniz?...