İyi hatırlarsınız, Galatasaray 25. Şampiyonluğunu İstanbul’da ağırladığı Kayserispor maçında ilan etmişti.
Galatasaray,Kayserispor’a 3 gol atıp üstelik 5.yıldızı da takmıştı.
Galatasaray, bir puan alsa da kendisine yetecek maçta Kayserispor’u 3 golle yenip 3 gol atıp, 3 puan almıştı.5. yıldızı da takarak 25. Şampiyonluğu’nu ilan ederek kendisi için çok bereketli Kayserispor maçı oynamıştı.
Kayserispor yeni sezonun ilk iç saha maçında işte bu 5 yıldızlı 25 şampiyonluğu olan Galatasaray’ı ağırlayacak.
İlk iç saha maçı diyorum çünkü ilk maç Beşiktaş’ın UEFA Konferans Ligi karşılaşması nedeniyle ertelenmişti.
Fikstür çekimindeki ilk haftalar takımlar için gerçekten önemlidir. Hazırlık dönemini ne kadar iyi geçirirse geçirsin ilk haftalarda tam anlamıyla kadro yapısını, oyun sistemini ve stratejisini olgunlaştıramayan takımların büyük takımlarla oynaması çok ciddi riskler içerir.
Hiçbir takım için dilemem ama iki maç üst üste kaybeden takım tepe taklak gider. İlk planda teknik direktör değişir, futbolcular elektroşok yaşar.
Yönetim ise kendisini yeni açtığı dükkanı siftah bile etmeden zabıta ve maliye tarafından kapatılan esnaf gibi hisseder. En yakın örnek Gaziantepspor ve İsmet Taşdemir.
Kayserispor güçlü rakibi, son şampiyonu kendi sahasındaki ilk maçta karşılayacak. Çok zor maç olacak!
İki takımın son maçını eğitim hayatını örnek vererek anlatmıştım. “Galatasaray ve Kayserispor üniversitede okuyan iki öğrenci idi. Final imtihanlarının sonuncu maçında biri okul birinciliğine oynuyor diğeri de dersi tekrara bırakmamak ve sınıfta kalmamak istiyordu.
İkisinin de 50 alsa, yarışma berabere bitse bile amaçlarına ulaşabildikleri karşılaşmada hatırlarsanız bir şey yoktu: Denge yoktu!
Birinciliğe oynayan, iyi eğitimli, tüm derslerinde başarılı, kaliteli İstanbul’un zengin ailelerinden birinin çocuğu diğeri Anadolu’nun ortasındaki gariban bir Anadolu çocuğuydu.
Türk Filmi gibiydi.
Bugün de şartlarda çok büyük değişiklik yok. Bütçe olarak her iki takım arasında inanılmaz bir uçurum var. Galatasaray sadece Osimhen için 75 milyon EURO Napoli’ye bonservis ödedi. 25 milyon da Osimhen’e verdi. Etti mi 100 milyon?
Okan Buruk yönetiminde Yunus Akgün’e, Davinson Sanchez’e sözleşme yeniletti. İcardi tekrar geldi. Ana iskeletinden bir Muslera gitti.
Bu Pazar için sınavların sadece tarihi değişti. Vize bile denemez, belki quiz olabilir!
Patron Mutlu Son İstiyor
Kayserispor’da takımı ligde tutan Teknik Direktör Sergej Jakirovic gitti, Marcus Gisdol geldi. 8 Futbolcu gitti, 9 futbolcu; şimdilik, geldi. Nurettin Açıkalın yönetimi çok büyük işler başardı. Kapalı transfer tahtasını açtırdı. Yeni hoca getirdi, 9 adam aldı. Bravo!
Nurettin Açıkalın ne diyordu? Bu takımın 15 milyon EURO’ya ihtiyacı var, bunu şehir olarak karşılamamız gerekir! Gördünüz mü beyler Kayserispor’un bütün bütçesi 15 milyon, onu da bulabilirse! Galatasaray ise sadece Osimhen’e 100 milyon EURO verdi!
Yani iki sarı kırmızılı takımının sarısı ve kırmızısı reel olarak aynı yoğunlukta değil. Sadece taraftarların gönlündeki sarı ve kırmızılar aynı ve bu hiç değişmeyecek!
Nurettin Açıkalın bu denge nedeniyle bilet fiyatlarını minimum 3 bin 38’den başlattı. Düşüncesinin temeli doğru; rakibin bir oyuncusu 100 milyon EURO! Tarkan’ın konser biletiyle yerel bir sanatçının bilet fiyatı bir olur mu? Olmaz!
Açıkalın, hem kasasını hem de puan hanesini dolduracak mutlu son istiyor. Kasaya iyi bir katkı olacak gibi duruyor da Galatasaray’dan puan alıp mutlu son nasıl olur?
Bu soruya ben cevap vermeyeceğim. Siz verin. Ama asıl cevabı artık saha da Marcus Gisdol ve Yeni Kayserispor’un öğrencileri verecek! Gisdol, Samsun’da Galatasaray’a kaybetmişti. Ama o tarihten bu yana köprünün altından çok sular aktı.
Kayseri’de 2 Ağustos 2025 Pazar günü saatler 21.30’u gösterirken yer sarı gök kırmızı olacak.
Her iki sarı kırmızılı Galatasaray ve Kayserispor’dan biri kazanacak, daha da doğrusu kesinlikle sarı kırmızı kazanacak.
Bu sezona da fırtına gibi, buldozer gibi başlayan Galatasaray Kayserispor’u çanta da keklik görmüyor. Çünkü geçen sezondan tecrübeli, ama yine de kesinlikle kaybetmek istemiyor. Haklı da çünkü Fenerbahçe ile şimdiden 5 puan fark oluşturdu. Bunu korumak istiyor.
Galatasaray’da bu sezon Osimhen ve İcardi’yi yedek kulübesine bağlayan, durdurulamayan bir faktör var: Barış Alper Yılmaz.
Geçen haftayı İstanbul’da Başakşehir’i silkeleyip Cardoso ile gol bulup puan alan Kayserispor, Galatasaray’ın biraz daha dikkatli olmasını gerektiriyor.
Her zaman söylüyorum Kayserispor’lu futbolcular için Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor karşısında sahaya çıkmak, çok büyük bir fırsat. Muhteşem etkili bir vitrin, inanılmaz bir piyasa imkanı.
Daha önceleri de söylemiştim Galatasaray maçında oynamak başlarına büyük kısmet konması demek. Bu fırsatı tepmemek gerek.
Daha önceki yıllarda çıkmış birkaç maç öncesi sınav sorusu vereyim:
- Barış Alper Yılmaz’a dikkat nasıl sağlanır?
- Toreira nasıl durdurulur?
- Sallai sezona fırtına gibi girdi, hangi tedbirler alınmalıdır?
- Korner fırsatı vermemek için ne gerekir?
- Osimhen’e de korner de kafa nasıl vurdurulmaz?
- Sara’yı kendi başına bırakmanın çareleri nelerdir?
- Lemina çok sağlam adamsa, çarpılmamak top kaptırmamak ve vücudunuzu koruyup sakatlanmamak için ne yaparsınız?.
- İcardi’nin iki elini iki kulağının yanına götürmesini önlemenin yolları nelerdir?
İstediğiniz sorudan başlayamazsınız. Hepsini bir arada yapacaksınız!!!
Bomboş durumda Muslera’yı geçemeyen Cardoso’nun acısını Günay’dan almalı!
Abdülkerim Bardakçı Davinson Sanchez defans yüksek toplarında rakip ceza sahasından daha iyi değil. Ne demek istediğimi siz anladınız.
Benden söylemesi…
Ne diyorduk?
Yeni sezon için evinde ilk maç, haydi hayırlısı…