Türkiye'de su kaynakları giderek azalırken uyarılar da peş peşe geliyor. Su krizinin göstere göstere geldiğini belirten Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su oranının 4 bin metreküpten bin 200 metreküpe kadar düştüğünü söyledi. Seçer, "Su çok daha değerli olacak. Suyun değerini bilmemiz lazım" dedi.
Küresel ısınma ve iklim krizi dünyanın su kaynaklarını tehdit ederken, Türkiye de bu krizin tam göbeğinde yer alıyor. Dünya Kuraklık Risk Haritasına göre, Türkiye 138 ülke içinde 45. sırada ve orta-yüksek risk kategorisinde. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2025 Haziran ayı Standart Yağış İndeksi verileri, durumun vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor. Veriler, Türkiye'nin yüzde 30'unun üzerinde bir coğrafyada yüksek veya çok yüksek meteorolojik kuraklık riski olduğunu belgeliyor. 81 ilin üçte birinde su krizi kapıda. Mersin de 'çok yüksek kuraklık' kategorisinde başı çeken illerden biri.
"Su krizi gümbür gümbür geldi"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yaklaşan su krizi konusunda uyarılarda bulundu, Mersin'e ilişkin çalışmaları anlattı. Su krizinin kapıdaki en büyük tehlike olduğunu belirten Seçer, "Su krizi sürpriz değil, gümbür gümbür, göstere göstere geldi. Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle ani sıcaklık artışları, ani fırtınalar, sel baskınları, afetlerin de şekli değişti. Küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek lokasyonlardan biri Mersin. Bu meseleye çok daha farklı bir pencereden bakmamız lazım. Mersin olarak çok daha ciddi yaklaşmamız lazım" diye konuştu.
Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili olarak Ankara'da yapılan Ulusal Su Kurulu Toplantısına katıldığını aktaran Seçer, toplantı sonunda 2025-2035 Ulusal Su Projeksiyonunun açıklandığını hatırlattı. Seçer, "Orada da işaret edilen küresel iklim değişikliği kaynaklı yağış rejiminde azalma olacak, sıcaklık artışları olacak, su daha değerli olacak. Suyun değerini bilmemiz lazım. Ne tip önlemler almamız lazım, ne tip çalışmalar, yatırımlar yapmamız lazım. Bütün bunlar konuşuldu zaten" dedi.
"Mersin olarak krizin farkındayız"
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak krizin farkında olduklarını vurgulayan Seçer, bu bilinçle 6,5 yıldır Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresinin çok büyük rakamlara mal olan çok önemli teknolojik yatırımlar yaptığını söyledi. SCADA sistemini örnek veren Seçer, şu anda suyu kaynağından arıtma tesisine kadar 360 derece takip ettiklerini belirterek, "Su, SCADA sistemi sayesinde kontrolümüz altında. Bundan 15-20 yıl önce kişi başına Türkiye'de kullanılabilir su oranı yaklaşık 4 bin metreküptü ama şu anda bin 200-bin 300 metreküplere düştü. 5 yıl sonra korkarım ki, kişi başına kullanılabilir su oranı bin metreküpe düşecek. Bu da tehlikenin hangi boyutlarda olduğunu bizlere gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"Bir müddet daha yağış almasak da Mersin merkez ve Tarsus'un su sorunu olmayacak"
Mersin merkezde Tarsus Berdan Barajı ve Pamukluk Barajı olmak üzere iki büyük baraj olduğunu kaydeden Seçer, bu barajların merkezin suyunu garanti ettiğini söyledi. Berdan Barajı'nın 160 milyon metreküp, Pamukluk Barajı'nın ise 282 milyon metreküp su hacmine sahip olduğunu dile getiren Seçer, "Bu önemli bir depolama kapasitesi. Şu anda Berdan Barajı'nda su seviyesi yüzde 30'lara kadar düştü. Ama bu kimseyi korkutmasın, çünkü Pamukluk Barajı da var. Onun da şu anda seviyesi yüzde 75. Bu şu demektir; yakın tarihte hatta uzun bir vadede bir müddet daha yağış almasak da Tarsus'un ve Mersin merkezin su sıkıntısı olmayacak. Her iki barajımız da birbirine bağlı birleşik kaplar prensibiyle çalışıyor. Biz Berdan havzasından suyu merkeze alıyoruz ama Berdan havzasında seviyede bir düşüş olduğu zaman Pamukluk Barajı'ndan suyu aktarma imkanımız oluyor. O açıdan merkezde bir sıkıntı yaşamıyoruz" şeklinde konuştu.
"Su kaynaklarında ciddi azalma var"
Ancak yaz boyunca yaylalarda ve sahildeki tatil beldelerinde zaman zaman su sıkıntısı yaşandığına işaret eden Seçer, "Şu anda bu iki barajımızın dışında 192 kaynaktan biz kırsal mahallelere, periferideki ilçelere su sağlıyoruz ama kaynaklarda ciddi azalma var. Yeraltı su seviyeleri düştü. Minimum yüzde 40 azalan var, hatta maksimum yüzde 95'e kadar kuruyan kaynaklarımız var. Buraya dikkat çekmek istiyorum. Özellikle yaylalarda ve tatil beldelerinde su kullanımına dikkat etmek zorundayız. Aslında her tarafta su kullanımına dikkat etmek zorundayız. Bizim görevimiz vatandaşımıza kullanacakları suyu temin etmek. Arazi ya da tarımsal sulama yapmak için bu suyu kullanamazlar. Sürekli bunu da işaret ediyoruz. Bizim sizlere temin ettiğimiz suyu sadece kullanım suyu olarak kullanmak durumundasınız. Çünkü biz bölgelere yaptığımız projelerde o bölgenin kişi başına düşen ortalama su tüketimine göre planlama yapıyoruz. Suyu siz farklı amaçlı kullandığınız zaman bizim sisteme verdiğimiz su insan kullanımı için yetersiz kalıyor" diye konuştu.
Yatırımların devam edeceğinin altını çizen Seçer, şöyle devam etti: "Suyumuzu korumamız lazım. Kaçak kayıp oranını azaltmamız lazım. Kaynaklarımızı çoğaltmamız lazım ki 12 ay, 365 gün, 7-24 vatandaşlarımıza kesintisiz sularını sağlayabilelim. Şimdi Pamukluk Barajı İçme Suyu Arıtma Tesisi ve İsale Hattı çalışması var. Yaklaşık olarak 400 milyon euroluk bir yatırım olacak. İsale hattı çalışmaları geçtiğimiz yıl başladı. Arıtma tesisinin ihalesine de şu anda çıkılıyor. DSİ marifetiyle yapılıyor. DSİ tesisi hazır edecek, bizi borçlandıracak, tesisin kullanımını da idaresini de bize devredecek. Bu, Mersin'in 70-80 yıllık projeksiyonu demektir. İki barajımız bizim için önemli avantaj sağlıyor. Biri 160 milyon metreküp, diğeri de 282 milyon metreküp. Bu çok önemli bir kapasite. Mersinliler bu konuda müsterih olabilirler. Mersin o yönden şanslı."
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.