Kars'ın endemik bitkisi 'deli bat bat' otu, masum görünümüne rağmen ciddi zehirlenmelere yol açarken, uzmanlar, ‘her ot şifa anlamına gelmiyor' diyerek uyarılarda bulundu.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde yetişen ve özellikle Kars'ın doğal zenginliklerinden biri olan halk arasında ‘güzel avrat otu' olarak bilinen deli bat bat otu, bahar aylarının gelmesiyle yeniden gündemde yerini aldı. Geçtiğimiz günlerde Kars'ta çocukların tükettiği ve zehirlenerek hastaneye kaldırıldığı olayın ardından uzmanlar harekete geçti.
Kars Harakani Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Sevgi Özen Köse, her otun şifa anlamına gelmediğini, zehir olarak da insanların karşısına çıktığını belirterek, vatandaşlardan bilmedikleri otları tüketmemelerini istedi.
Dr. Köse, bazı otların küçük bir miktarda bile alınsa dahi kalp durmasına ve solunum sisteminin durmasına neden olduğunu söyledi.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevgi Özen Köse, "Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi doğal otlar bakımından coğrafyası zengin bir bölge, bu nedenle halk, bu otları toplayıp tüketebiliyor. Ancak her ot şifa anlamına gelmiyor. Maalesef zehir olarak karşımıza çıkabiliyorlar. Bunların başında da özellikle güzel avrat otu olarak adlandırılan acı bat bat (deli bat bat) halk arasında bilinen bir ot, bu ot özellikle çiçeği ve meyvesi nedeniyle de yaban mersiniyle de karışabilmekte ve çocuklar ve halk tarafından tüketilip bir zehir olarak karşımıza çıkabilmekte. Küçük bir miktarda bile alınsa kalp durmasına, solunum sisteminin durmasına, ritim bozukluklarına, halüsinasyon, bilinç değişikliği, bilinç bozukluklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle tüketilmesi zehirli, riskli bir ot olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
"Karaciğer yetmezliğine neden oluyor"
Kars'ta bulunan bazı otların tüketildiğinde karaciğer yetmezliğine neden olduğuna dikkat çeken Dr. Sevgi Özen Köse, "Bunun yanında yine acı bakla olarak adlandırılan bir diğer ot da var. Bu da yine yabani otlar içerisinde bulunduğu için karışabiliyor ve karaciğer yetmezliğine kadar gidebilen risklerle karşımıza çıkabiliyor. Bunun yanında şahdere adı verilen sütlü otlar olarak bilinen bitkiler var. Bunlar da yine karışan bitkiler arasında karaciğer toksitesi, bilinç bozukluğu, halüsinasyon gibi risklerle karşımıza çıkabilmektedir. Bu nedenle her ot şifa anlamına gelmiyor. Doğadan toplanılan otların hepsi şifa anlamına gelmiyor. Karşımıza zehir olarak çıkabilmektedir. Bu nedenle tüketilirken, mümkün mertebede bilen kişiler ya da bir uzmandan yardım alınarak tüketilmelidir. Ya da hiç tüketilmemelidir" diye konuştu.
"Bilinmeyen otlar tüketildiğinde hızlı en yakın hastaneye başvurulmalı"
Kars'ta özellikle son günlerde doğada vatandaşların endemik bitkiler topladığının altını çizen Dr. Köse, "Bu otlar tüketildiğinde hızlıca hastaneye başvurulmalı, çünkü aslında başlangıç aşamasından ziyade ilerleyen günlerde de bu şikayetler karşımıza çıkabiliyor. Yani karaciğer yetmezliği yalnızca ilk bir, iki günde değil, birkaç hafta içerisinde de karşımıza çıkabilmektedir. Bulantı, kusma, bilinç bozukluğu ya da halüsinasyon, hayal görme gibi şikayetler olması halinde mutlaka hızlıca hastaneye başvurulması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Öte yandan 26.04.2025 günü 4 çocuk hasta Arpaçay ilçesinden, 4 çocuk hasta da Kağızman ilçesinden olmak üzere toplam 8 çocuk hasta, halk arasında deli bat bat otu olarak bilinen tüketimine bağlı zehirlenme şikayeti ile Harakani Devlet Hastanesi Acil servisine başvurmuştu, 7 hasta ilk gün şikayetlerinde gerilme olması üzerine olay günü taburcu edilmişti, 1 hasta ise yatırılarak tedavi altına alınmıştı. tedavi altına alınan hasta 48 saat gözetim altında tutularak, tedavisi yapılmış ve takiplerinde bir sıkıntı olmaması üzerine zehirlenmenin 2'nci gününde taburcu edilmişti.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.