Disleksi daha çok erkek çocuklarda görülen bu rahatsızlık tersten okuma, yazma, görme ve algılama olarak tanımlanıyor.
Disleksi daha çok erkek çocuklarda görülen bu rahatsızlık tersten okuma, yazma, görme ve algılama olarak tanımlanıyor. Bu hastalık çocuğun anne karnındayken bağ kuramaması veya annenin istememesi sonucu oluşuyor. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda bu hastalığın herhangi bir kalıtsal yönünün bulunmadığı dile getiriliyor. Uzmanlar disleksi hastalığının zekâ problemi olmadığını zekâ seviyesinin normal veya normalin üzerinde olan bir durum olduğunu söylüyor. Bu gibi durumlarda ise eğitsel ve psikolojik destek alınması öneriliyor.
Psikolojik Danışman Abdülkadir Yiğitsoy disleksi hastalığının tersten okuma, yazma, görme ve algılama hastalığı olduğunu belirterek bu tür çocukların okuma ve yazmayı öğrenmesinde birçok güçlük çektiğini söyledi.
?Disleksi hastalığı, öğrenme güçlüğünün özel bir alanı. Bu alanda çocuklar şunu yaşıyorlar yazıları tersten okuma, tersten yazma, tersten görme ve grafikmiş gibi özellikle orada harflerin nerede olduğunun çok bir önemi olmuyor. Onları birleştirmeye ve farklı bir yerlere koymaya başlıyorlar ve bu da okumanın yavaşlamasına yazmanın yavaşlamasına okuma yazmaya geçmede güçlüğe dönüşüyor. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki anne karnında oluşan annenin istememesi anneyle ilgili bağ kuramaması bu noktalarla ilgili problemlerin sıklıkla bu rahatsızlığa sebep olduğu bunun bir kalıtsallığından herhangi bir şekilde söz edilmiyor çok fazla karşılaşılmıyor. Yapılan araştırmalarda belirli oranlarda karşılaşılıyor ama gerçekçi bir oran olarak hiçbir zaman çıkmıyor.
Yiğitsoy dilsel ve algısal olmak üzere iki çeşit disleksi hastalığı çeşidinin olduğunu söyledi.
Disleksi çeşitleri dilsel ve algısal olmak üzere iki çeşit olarak ayrılıyor. Dilsel disleksi bahsedersek çocuk dile getirmede problem yaşıyor. Çocuk baktığı zaman her şeyi görüyor ama bunu dile getirmede problem yaşıyor. Algısal disleksi de ise çocuk algılamakta problem yaşıyor. Harfleri nasıl birleştireceğini, nerede, nasıl birleştireceğini algılamakta problem yaşamaya başlıyor. Özellikle çocuklarda ilkokul döneminde okuma yazmaya başladıkları dönemlerde sıkça karşılaştığımız bir problem. Genellikle erkek çocuklarda ağırlıkta oluşuyor bu.
Psikolojik Danışman Abdülkadir Yiğitsoy, disleksi rahatsızlığından söz edebilmek için zekâyla ilgili problemi olmaması gerektiğini belirtti.
?? Bir zekâ problemi değil. Örneğin Einstein?ın bir disleksi olduğunu söyleyebiliriz ya da Thomas Edison?un bir disleksi olduğunu söyleyebiliriz ve bunlar dünya tarafından bilim insanı bilim adamı olarak çok fazla kabul gören insanlar ve zekâlarını da çok iyi kullanan insanlar. Disleksi tanımını kullanmak için ise öğrenme güçlükleri içerisinde disleksiyi özel bir alan olarak tanımladık ya bunu kullanmak için mutlaka zekâ seviyesinin çocuğun normal veya normalin üzerinde olması gerekiyor. Zekâyla ilgili problemi olmaması gerekiyor disleksi diyebilmemiz için.
Psikolojik Danışman Abdülkadir Yiğitsoy, bu tür rahatsızlığı olan çocukların ailelerinin dikkat etmesi gerektiğini belirterek eğitsel ve psikolojik destek verilmesini söyledi.
?? Özellikle çocuklara şunun yapılması gerekiyor eğitsel ve psikolojik destek sağlanması gerekiyor. Beraberinde olan örneğin dikkat eksikliği ya da beraberinde olan hiper aktivite bozukluğu varsa bu noktalarda hani çocuk psikiyatristlerinden nörologlardan bu noktada yardımlar da almak gerekiyor. Ancak hani çocukta eğer böyle bir problem yoksa eğitsel ve psikolojik destekle normal hayatlarına devam etmeleri sağlanabiliyor. Burada okuma yazma hızı birazcık düşük olabiliyor akranlarına göre ama herhangi bir şekilde uyum sorunu yaşadıklarını söyleyemeyiz. Sadece eğitsel ve psikolojik desteğe dikkat edilmesi gerekiyor. Çocuğun akranlarında ayırt edilmemesi ve onlarla beraber vakit geçirmesine özen gösterilmesi gerekir. ?
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.