|   | 
  • Nurettin Bilgen

    İLKBAHARI VE RAMAZAN AYINI KARŞILARKEN

    Çok kıymetli dostlarım cemrelerin suya, toprağa ve havaya düşüp, havamızın birazcık ısındığı ve baharın müjdecisi Nevruz Bayramını kutladığımız bu günlerde, yavaş yavaş, ilkbaharı karşılıyoruz artık. Hoca Nasrettin’e birisi, “Hocam, kışın çok üşüdük, donduk.” demiş! Yanındaki başka birisi de “Ama yazın da çok yanıyoruz hocam, öyle değil mi?” demiş. Nasrettin Hocamız her zamanki gibi nükteli olarak “Bahar çok güzel, buna bir lafınız yok mu?” deyivermiş. 


    21 Mart Nevruz Bayramı Kuzey Yarımkürede baharın başlangıcıdır. Türk Dünyası ve Kültür Coğrafyamızda devlet törenleri ve halk eğlenceleri ile coşku ile karşılanır. Çok renkli törenler düzenlenir. Ergenekon’dan çıkışın simgesi olarak ateş yakılır, demir dövülür. Savaşlar ve salgın hastalıklar ile iyice bunalmış dünyamızda en iyi dileklerle baharı karşılamak, hepimize büyük bir sevinç ve mutluluk verdi, yeniden canlandık âdeta. Hepinizin Nevruz bayramını tebrik ederim. Sağlıklı, mutlu ve bereketli günler dilerim.


    Önümüzdeki hafta cumartesi günü yani 3 Nisan ’22 günü manevi dünyamızın en önemli ayı olan Ramazan başlıyor. Sevapların 1’e 7, 1’e 70 kat fazla yazıldığı bu ayda 30 gün Allah için oruç tutacağız. İbadetlerin en riyasız ve samimi olanı, oruç tutmaktır. Diğer ibadetlerde gösteriş riya olabilir, bunda asla olmaz. Bin (1.000) aydan (83 yıl) daha hayırlı ve sevaplı olan Kadir Gecesi de bu ayda yer alıyor. Açlık nefsimiz için en güzel terbiye yoludur. Aç ve fakirleri de bu ayda kendimize yakın hisseder onlarla aşımızı ve paramızı paylaşırız. Bu anlamda da hepinizin manevi bir mevsimi ve baharı olan Ramazanınızı şimdiden kutlarım. Gezimize, geçen hafta Londra’da kaldığımız yeni mekânlarda devam edelim.


    Greenwich sıfır derece boylamında!


    Londra’daki gezimize tüm dünya coğrafyasını ilgilendiren bir noktayı gezerek başlayacağız. Tarihte, bazı çağlarda, başlangıç meridyeni olarak farklı boylamlar kullanılmıştır. Örneğin Osmanlı Devleti Dönemi’nde Ayasofya Camii’nin üstünden geçen başlangıç meridyeni, İran’da Tahran üzerinden geçen meridyen uzun süre başlangıç meridyeni olarak kullanılmıştı. Ama yaklaşık 200 yıldır tüm dünyada Greenwich başlangıç meridyeni, Ekvator da başlangıç paraleli olarak kabul edilmekte ve kullanılmaktadır. Yerel saatler de buna göre GMT+ ve GMT – olarak gösterilir. (GMT-Greenwech Meridien Times)

     

    Bu gün sabah erkenden ev sahibim ve rehberimle birlikte önce Londra’nın merkezine gittik. Oradan da başka bir yeraltı treni-metro ile Londra’nın güneydoğu banliyölerinden birinde Greenwich Kasabası’nda Thames Nehri kıyısında geniş bir park olan ve içinde içine kafe ve iki müzenin (Denizcilik Müzesi ve Gözlemevi Müzesi) bulunduğu yere geliyoruz. İlk önce bu geniş parka girip ve hemen alan içindeki küçük bir tepede bulunan Greenwich Gözlemevi (Rasathane)’ne geçtik. 1675 yılında II. Charles’in isteği ile Kraliyet Rasathanesi olarak kurulmuştur. 1884 yılından beri başlangıç meridyeninin bu gözlemevinin üzerinden geçtiği kabul edilmektedir. Gözlemevinin esas işlevi yıldızların ve diğer gök cisimlerinin yerlerini tespit etmek ve bu suretle denizcilerin yerlerini daha kesin bulabilmelerine yardımcı olmaktı. Meridyen olarak tabir edilen kurgusal çizgilerin merkezi olarak kabul edilen Greenwich Observatory - Gözlemevi 0 noktası olarak kabul edilmektedir. Burada ilk çalışan astronom John Flamsteed’dir.


    Buraya Londra merkezde Westminster’dan kalkan teknelerle Thames Nehri üzerinde yaklaşık 50 dakika keyifli bir yolculukla da gelinebiliyor. Buraya gelince çok heyecanla ve merakla görmeyi beklediğimiz başlangıç meridyenini sembolik olarak görüp, buradaki astronomi ve zamana dair muhteşem müzeyi gezebileceğiz. Ardından da büyük parkında dinleneceğiz. Burası için yarım gün ayırmaya değer. Havamız da gayet iyiydi; bu da seyahatimizi daha keyifli bir hale getirmişti.


    İlk önce, Müzeye giriş için bilet alıp bahçe kısmını muhteşem kapısından girdik. Burası küçük tepenin en üst kısmı idi. Buradan Londra’nın merkezindeki ve etrafındaki plazalar, dev binalar, tatlı kıvrımlar oluşturup akan Thames Nehri ile üzerinde seyreden yolcu tekneleri de güzel bir manzara oluşturmaktaydı ve ayrıca seyredenlere unutulmaz dakikalar yaşatmaktaydı. Biz de epey bir süre bu manzarayı seyre daldık. Ardından hemen yanımızda uzanan insan zincirine – kuyruğuna takıldı gözümüz. Uzunca bir sıra vardı. Sıranın en önündeki kişi Tunç (demir-çelikten) yapılmış dev bir dünya küresi üzerindeki kıtalar ile Greenwich Başlangıç Meridyeni ve Ekvator Başlangıç paralelinin gösterildiği büyük maketin önüne geçip resim çektiriyordu. Yerde de sembolik olarak metal bir blok çizgi yapılmıştı. Resim çektiren kişi dünya maketinin önüne geçince bir ayağını başlangıç meridyeninin batısına diğer ayağını ise doğusuna koyuyordu. Böylece aynı anda Doğu Yarımküre’de ve Batı Yarımküre’de yer alıyordu. Ben de sıraya girdim ve sıra bana gelince rehberim aynı noktada resmimi çekti. Böylece o anımızı ölümsüzleştirmiş olduk. Orada gençlerin zıplayarak daha yere düşmeden çektirdikleri resimler ise heyecan vericiydi. Bu noktadan çok mutlu ve huzurlu ayrılırken heyecanımız hiç azalmadı ve hemen yanındaki Gözlemevi Müzesine girip gezmeye başladık. Müzenin içerisinde birçok oda ve katlar vardı. Bu katlarda ve odalarda teleskoplar, usturlaplar tarihi astronomi gözlem araçları ve haritalar ile dev küreler vardı. Bunları izlerken adeta soluksuz izliyorduk. Vakit de adeta su gibi akıp gitti. Greenwic Gözlemevi’nden çıkıp çevresindeki geniş yeşil parkın içinde biraz yürüdük ve bir köşesinde banklarda yer bulup biraz dinlendik. Ardından aşağı kısmında yer alan National Maritime Museum’a geldik.


    Ulusal Denizcilik Müzesi (National Maritime Museum) oldukça büyük ve görkemli bir yapıya sahipti ve buraya giriş de ücretsiz idi. Bu muhteşem Müzede de bölgede kullanılmış tarihi tekneleri sergiliyor. Duvarlarında da gemilerin önü için dekorasyon ahşap işlemeler sergileniyordu.


    Greenwich gezisi sırasında gözlerden kaçmayacak bir bina varsa o da Old Royal Naval College – Eski Kraliyet Deniz Harp Koleji’dir. Burası da Birleşik Krallığın donanmasına subay ve asker yetiştiren okul idi ve tarihi görkemli bir binası vardı.


    Greenwich’de gezilecek görülecekler yerler arasında öne çıkan bir diğer önemli müze ise Queen’s House Kraliçe’nin Ev’dir. Bu eski kraliyet sarayı küçük, ancak keşfedilmesi ve ziyaret edilmesi ücretsiz muhteşem bir yapı. Buradaki geziyi biraz kısa tutup Thames Nehri kenarına doğru yürüdük. Greenweech'te, özellikle parka yakın bölgelerde çok güzel sokaklar var, biraz yürüyüp, küçük hediyelik eşyalar aldık.


    Burada nehir kenarında bir de "cuttuy sark" isimli gemi vardı; yine yakınlarda kafeler ve alışveriş için çok sayıda dükkanlar bulunuyordu. Ayrıca Çin ve Hint mutfağının lezzetlerini sunan çok sayıda restoranlar vardı. Biz de buralarda biraz oturup karnımızı doyurup çaylarımızı içtik.


    Sevgili dostlar, haftaya London Tower ve London Eye çevresinde güzel bir gezi ile Londra’ya veda edeceğiz.


    ***

    Kimsenin hikâyesine gülmeyin, yol uzun ve seninki daha bitmedi.

                                                  ARİFLERDEN BİR ÖĞÜT


    Nurettin BİLGEN

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.