‘Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde…’
Diye başlayan cümle kurunca masal anlatacağımı düşünmeyin sakın. Kayserispor’un kabus gibi başlayıp, masal gibi biten 2024-2025 Süper Lig sürecinden bahsedeceğim.
Hatırlıyor musunuz, bu sezonun neredeyse başından itibaren bugüne kadar Kayserispor’un her maçının final havasında geçeceğini, değil maç, puan kaybetme lüksünün bile olmadığını anlatıp durdum.
Sakın Haaa!
Aman haaa!
Dikkatttt!
Diye diye bugüne kadar geldik.
Kayserispor son üç haftaya girilirken şampiyonluk yarışının lideri Galatasaray’a 3 golle boyun eğip rakibinin şampiyonluğunu ilan etmesini sağlamıştı.
Normalde hesaplar Galatasaray maçını kaybederse rakipleri Bodrumsporevinde Trabzonspor’u ve Sivasspor da Karadeniz’de Samsunspor’u yenerse Kayserispor evinde oynayacağı Bodrumspor maçında bir puan bile alsa Süper Lig’de kalmayı garantileyecekti.
Gel gör ki hem Bodrumspor hem de Sivasspor puan 3 puan kazanmayı geçin puanlar kaybedince Kayserispor Galatasaray’a yenilmesine rağmen rakiplerinin puan kaybetmesiyle matematiksel olarak Süper Lig’de kalmayı İstanbul’da garantilemişti.
Bodrumspor Ege’de Karadeniz Fırtınası Trabzonspor’u yenemeyip berabere kalmış, komşu Sivasspor ise Karedeniz’de Samsunspor karşısında tutunamamış kaybetmişti.
Her zaman söylerim Karadeniz deplasmanları hep çok zordur!
Yani Kayseri’de oynanacak Kayserispor Bodrumspor karşılaşması artık Kayserispor’un en rahat iç saha maçı olacak.
Sevgili taraftarlar artık şöyle koltuklarınıza yaslanıp huzur içinde stressiz bir maç izleyebilirsiniz. Çünkü bunu fazlasıyla hak ettiniz.
Kayserispor’un son iki maçını kazanıp küme düşme stresinden uzakta bir anda ilk 10 içinde bitirme arzusundan başka anlamı olmayan maçları kaldı.
Hani siz Kayserililerin bir lafı var ya?
- Göverip de bostan mı olacak, bu saatten sonra!
- Yok, öyle bir ihtimal de yok.
Bir sezon boyunca kahrını çeken kar-buz, sıcak-soğuk, yağmur-çamur demeden Kayserispor’un peşinde kahrolan başta Kapalı Kale olmak üzere taraftar artık huzur içinde maç seyretmeyi hak etti.
Onun için diyorum ki sezonun en rahat maçı. Evinde huzur içinde 2024-2025’e veda edeceksiniz!
Bodrumspor’un Süper Lig’den düşmemek adına kesinlikle kazanması gereken bir Kayserispor maçı var. Ben istiyorum ki Kayserispor taraftarı artık Beşiktaş’ın Eski Teknik Direktörü Gordon Milne gibi bir maç seyretsin. Bu, taraftar için bir ihtiyaç oldu. Bırakın taraftar bir gevşesin yahu!
Kısa bir not; Gordon Milne Beşiktaş’ın efsane teknik direktörüydü. Onun idaresinde Beşiktaş başarıdan başarılara koştu. Kupalarla müzesi doldu taştı!
Şampiyonluklara ambargo koydu Beşiktaş. Metin Ali Feyyaz’la coştukça coştu. Ama Gordon Milne kazandıkları Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarında bile tepkisizdi.
Hiç heyecan yapmaz, sevinmez, kendinden geçmez, neredeyse gülmezdi. Yardımcıları O’na sarılmazdı bile.
Ezeli rakiplerine gol attıklarında ekibine ‘çak’ bile yapmazdı. Son derece profesyonelce izlerdi. Kaygı duymazdı. Nihayetinde futbol bir oyundu. Kaybetmek de kazanmak da bu oyunun sonucuydu.
Gordon Milne’i niye anlattım. Son iki sezondur Kayserispor’un her maçında sancı çeken, tansiyonu fırlayan, şekeri çıkan ve düşen fedakar taraftar şöyle dünya gözüyle stadında kaygısız bir maç izlesin değil mi ya?
Hep çile, hep stres, hep ince hesaplar…
Nereye kadar sürecek bu böyle?
Hatırlıyor musunuz yine ikinci yarının başından itibaren ‘sakın Bodrumspor’dan aşağıda kalmayın, elinizin altından Bodrumspor’u kaçırmayın, Bodruma inmeyin diyordum ya yazılarımda… İşte o uyarılar tam da bugün için anlam taşıyordu.
Kayserispor Bodrumspor’u bodrumda tuttu, kendini kurtardı.
Bu saatten sonra sahada kimin oynayacağının kritiğini yapacak değilim. Disiplinli ve ne istediğini bilen bir Jakirovic olunca aynı hızda devam bekliyorum. Sadece gençlere daha fazla süre vereceğini tahmin ediyorum.
Bodrumspor’a tek başına galibiyet bile yetmeyecek. Alanyaspor’un Konyaspor’a yenilmesini bekleyecek. Son hafta iki takımda kendi evinde kendi göbeğini kendisi kesecek.
Bodrumspor için Kayserispor maçında alacağı beraberlik çok büyük oranda gelecek sene Süper Lig’de olmayacak demek! Onlar için zor maç. Bedenleri Kayseri’de, gözleri Konya’da akılları ise Alanyaspor’da olacak!
Bu noktada Sergej Jakirovic’e Kayseri gerçekten çok büyük minnet duyuyor. Çünkü gelişiyle, dokunuşuyla, taktikleriyle, tedavisiyle Kayserispor’a hem kalp hem de beyin nakli gerçekleştirdi.
Jakirovic, bütün rakiplerinin ‘hasta adam’, ‘birinci lige gidici’ olarak gördüğü Kayserispor’u hem de bitime 3 hafta kala Süper Lig’de tuttu.
Evindeki maçlarda ‘Kayseri kümeye’ diye küçük görenlerin kimisini Jakirovic Kayserispor’dan aşağıya indirdi, kimisinin ise bugün bile ecel terleri dökmesine neden oldu.
Jakirovic, futbolun mantalitesini yoğurmuş, zihninde soğutmuş, sahaya sunmuş olgun bir teknik adam portresine sahip. Taktisyenliği, stratejisi, rakipler için tuzakları, oyuna müdahalesi ve en önemlisi gençlere güvenmesi, kadroda gençlere yer vermesi O’nu farklı kılıyor.
Jakirovic güzellemesi yapmıyorum. Hak ettiğini söylüyorum.
Kayserispor’un transfer tahtası açıldığında çok daha üst düzey başarılar yakalayabileceğini düşünüyorum. Tıpkı Samsunspor gibi, Eyüpspor gibi…
İşini ciddiye alan, disiplinden kopmayan, kendi bildiklerini dayatmayan, oyunun gelişine göre tedbir alan Jakirovic gelecek sezon başka bir Kayserispor izlettirecek. Buna inanıyorum.
Fakat bunun için Başkan Nurettin Açıkalın ve ekibine büyük görevler düşüyor.
Transfer tahtası açılacak, Kayserispor ve Jakirovic başarı saçacak. Başka şansı yok!
Ne diyorduk?
Haydi hayırlısı…