|   | 
  • OLUMSUZLUKLAR DEMETİ..


    Bir tarafta sahada hiç bir şey yapamayan Kayserispor.. Bir tarafta bariz ofsaytı gol kabul eden hakem üçlüsü?

    Bir tarafta 3 yıldır Kayseri' ye takılan ve son 3 maçında galip gelemeyen ve rakibini yıldırmak için her türlü çirkefliği sahaya yansı­tan ve 3 puanı alıp giden ve yeniden zirve yarışında "Ben de varım" diyen Beşiktaş'ın inanılmaz kazanma hırsı.

    Bir tarafta da maç sonunda, gerek şanssız bir dönem geçirmesi, sakat ve cezalı futbolcu­ların çokluğu nedeniyle takım kurmakta zor­lanması ve gerekse futbolcu tercihlerindeki yanlışları ile kendisine tanınan primi iyi kul­lanamayan, iyi bir profesyonel olan ve Beşiktaş yenilgisinin ardından "Bu saatten sonra katkı sağlayacak ortam yok, teknik direktörlük koltuğunu meşgul etmek doğru değildir" diy­erek istifasını veren Hırvat hoca Prosinecki.. Beşiktaş sezon başında bu teknik adama talip olmuş ancak olumlu cevap alamamıştı. Onun yerine yine bir Hırvat hoca Bilic ile anlaşma sağlamış, işte o Bilic, yurttaşı Prosinecki'nin istifasında son noktayı koyan adam oldu.

    Bizde bir deyim var. "Akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz" diye. Bilic - Prosinecki olayı da tam öyle oldu.

    Aslında Kayserispor maça iyi başlamıştı. Maçın 21.dakikası kırılma anı oldu. Almeida'nın pas verdiği pozisyonda Olcay bariz şekilde ofsayttaydı. Bu pozisyonu yan orta hakem atladı, yan hakem atladı ve hani korkuluk gibi bekleyen ve ne yaptıkları, neye karar verdikleri belli olmayan 5. ve 6. hakemler var ya, O'nlardan biri de atladı.

    Yenik duruma düşen Kayserispor dakikalar ilerledikçe oyun disiplinini yitirmeye başladı. Orta sahadan olumlu, topların çıkma­ması, gol umudu olan Xobre'nin çaresizliği, Jaja'nın gayretli gözüküp yakaladığı fırsatlar­dan yararlanamaması, kaleci Gökhan'ın 2. Golde ki şanssızlığı, gol atacak sihirli bir ayağın olmaması Kayserispor'un kaderini belirleyen faktörler olarak öne çıktı.

    Bir takım 10 hafta galibiyet alamıyorsa,6 puanla ligin dibine demir atmışsa, rakipleri ile arasındaki makas her geçen hafta açılıyorsa, şöyle bir şapkayı önümüze koyup düşünmem­iz gerekir herhalde.

    Evet, halen her şey olabilir ama o ışığı bugünkü Kayserispor' da görmek mümkün değil. Futbolun gerçekleri var. Sahada mücadele edeceksin, futbolda birim olan gol­leri bulacaksın. Maçın sonunu ayakta kalarak getireceksin ve defansını sağlam tutarak rakib­ine gol fırsatını vermeyeceksin. İşte o zaman ileriye umutla bakacaksın.

    Ligden koptuğun gibi yavaş yavaş seyircinden de kopuyorsun. Maç biletleri neden makul seviyede tutulmaz ki?

    Yeri gelince ticaretteki başarımızla övünüyoruz. Sürümden kazanmak diye bir şey var. Bilet fiyatlarını 30-60 yapacağına daha makul seviyeye çek ve tribün desteğini arkana al olmaz mı? 32 bin kişilik stat ne için yapıldı ki?

    Erciyesspor haftayı deplasmanda Elazığ'ı 1-0 yenerek karlı kapattı. 12. haftada­ki rakibi ise 10 puanlı Gençlerbirliği. 6 puanlık bir maç. Ekibimiz bu maçı alarak düzlüğe çık­manın hesabında. Umuyoruz ki öyle de olur.

    Kayserispor Rize deplasmanına çıkacak. Bu maç kötü gidişe "Dur' deme maçı olsun ne olur!

     

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.