Kayserispor, gerçekten boyunun ölçüsünü görebileceği, tam dişine göre takımlardan birini ağırlıyor: Gençlerbirliği!
Kayserispor, Galatasaray ve Beşiktaş’a evinde aynı tarifelerle, bir hezimetle, 4-0 kaybetti. Kimse yenilgiyi kabullenmek istemez. Bu, bu kadar da kolay olmamalıydı!
Fakat Kayserispor’un şu aşamada rakibi gerçekten Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor değil, değil. Hatta Göztepe de değil, Samsunspor’da değil. Maalesef durum böyle!
Neredeyse daha düne kadar transfer tahtası açılacak mı, açıldıydı, açılıyor diye konuşuyorduk. Yönetim bana göre büyük bir gayretle transfer tahtasını açmayı başardı.
Elindeki bütçeyle yönetim çaresizce bedelsiz futbolcuların peşine düştü. Dünyanın dört bir köşesinden futbolcular getirmedi mi? Hatta ligler başladıktan sonra bile gelenler olmadı mı?
Diyeceksiniz ki bütün takımlar böyle yapıyor. Haklısınız, ama transferi son dakikanın da ötesine taşıyanların elinde geçen yıldan kalan bir iskelet var! Kayserispor garip donatır gibi son anda bitirmeye çalıştı. Bulduğu kumaşlarla yeni bir takım dikmeye çalışıyor. Hal böyle olunca provası az olan elbisenin bir tarafı uzun, bir tarafı kısa kaldı.
Evet yine haklısınız takımın genel yapısına uymayan adamlar var, alındı ama bana göre azıcık daha sabır göstermek gerekiyor. Bu takımın birbiriyle uyumlu hale gelmesi için diş sıkmak gerekiyor.
Sabır taşı olsa çatlar demek için boy ölçüşeceği takımlardan Gençlerbirliği maçı sonucuna bakmak gerekiyor.
Dikkat edin oynayacağı oyuna demiyorum! Çünkü bu maçı kesinlikle kazanmalı. Gençlerbirliği maçında sonuca odaklanmalıdır!
Çünkü Gisdol’un bu aşamadaki en gerçekçi rakibi Gençlerbirliği. Puan sıralamasında tam altında.
Gençlerbirliği galibiyetle tanıştı. Ne derler alışmış kudurmuştan beter olurmuş. Aynı şeyi Kayserispor maçında yapmak isteyecektir!
Yapmamalı, Yapamamalı Yaptırmamalı!
Galibiyet bisiklet sürmek gibidir, bir öğrenirsen hep galibiyet ve kazanmak istersin. İşte sana tam boyuna göre bir takım. Kazanmayı öğrenmek için çözmen gereken ilk sınav.
Yenmekten, Galatasaray ve Beşiktaş hezimetlerini unutturmaktan ve hatta alışageldiğin bir-bir ileri giden sonuçları bu maçta değiştirmekten başka gidecek yer yok!
Kapı kar içeri dar… Tek çıkış kazanmak!
Çünkü karşında içi fokur fokur kaynayan bir camia var ve senden galibiyetten başka bir şey beklemiyor. O Galatasaray ve Beşiktaş maçının bazı bölümlerinde çılgınlar gibi saldırdığın sonra söndürdüğün atakların çılgın bölümlerini uygulaman gereken ve kazanman gereken maç: Gençlerbirliği!
Kocaelispor da senin rakibindi, gittin deplasman da son saniyede puana ortak ettin, berabere kaldın. Başakşehir deplasmanından bir puan aldın. Göztepe’yi son dakikaların gevşekliğiyle elinden kaçırdın.
Tamam buraya kadar fena değil! Ancak Gençlerbirliği maçı tek yönlü gidiş bileti alabileceğin bir uçuştan başka bir şey değil!
Gençlerbirliği bir galibiyet aldı geri kalan 5 maçı kaybetti. Kayserispor kaybetmeme konusunda rakibinden iyi durumda, 4 maçında yenilmedi en azından. Gençlerbirliği maçında yenilmeme alışkanlığının yanında artık kazanmayı da başarmak zorundasın diyorum. Başka da bir şey demiyorum.
Marcus Gisdol, sistemini kaybetmemek üzerine değil, kazanmak üzerine kurmak zorundadır. Farkı nedir diye sorduğunuzu duyuyorum:
Kaybetmemek üzerine kurmak beraberliği domine etmek, hadi olursa da kazanmak amacına yöneliktir.
Kazanmak tek hedeflidir. Kaybetmediğin gibi kesinlikle yeneceksin!
Profesyonel maçlarda geçen her maçı geride bırakacaksın. Ama unutmayacaksın!
Yaşadığın her sonuçtan ders alacaksın. Yolunu ona göre çizeceksin:
Kazandıysan yeniden kazanmaya odaklanacaksın. Berabere kaldıysan yenilmemeyi öğrenmiş olduğunun farkına varıp ileri aşamadaki kazanmaya geçmek için çareler arayacaksın. Kaybettiysen yıkılmamak, ayakta kalmak ve kendine gelmek için yeniden yapılanacaksın.
Kayserispor kazanmak haricinde her tecrübeyi yaşadı. Gisdol ve öğrencileri seyircisi önünde Gençlerbirliği’ni yenerek bu sevinci yaşamalı camiasına da yaşama fırsatı sunmalıdır.
Futbolda kazanmak rakibinden çok gol atmak anlamına geldiği için, Onugkha, Tuci, Cardoso, Benes ile gol noktasına öncelikle odaklanmak, bu futbolcuları da bu amaca kurgulamak gerekir.
Kayserispor orta sahası oyun kuramıyor, organize olamıyor. Ağır, dayanıksız ve mücadeleden yoksun yapısıyla rakibine çok fırsat veriyor.
Orta sahada topu kapan rakip anında Düvenönü’nden Cumhuriyet Meydanı’na geliyor. Savunmanın sağından solundan çok orta göbekten çok fazla kaçak geçişler var. Bu böyle kolay olmamalı! Bilal Bayazıt bunlara ne yapabilir ki?
Hatırlayın Rafa Silva 3 kez bütün yarı sahamızı tek başına basıp geçmedi mi. Bir adam da ‘Dur yolcu’ demedi, diyemedi. Tammy Abraham böyle bir gol bulmadı mı?
Şu an için söylenecek üç şey var:
- Gisdol ve öğrencileri Gençlerbirliği maçıyla toparlandığını, kendini bulduğunu ispat etmelidir.
- Gisdol ve öğrencileri Gençlerbirliği maçını kazanmalıdır!
- Gisdol ve öğrencileri yukarıdaki 1. ve 2. maddeyi kesinlikle yerine getirmelidir.
İzleyip göreceğiz…
Hayırlı mı hayırsız mı, bunu sizin gayretiniz etkileyecek…